31 Temmuz 2013

Ronaldinho



Atiba Hutchinson (30)

Madem iş resmiyete döküldü, o zaman Atiba hakkında yazmanın zamanı geldi diye düşünüyorum. Oyuncu hakkında kısa bir değerlendirme yapıp, Beşiktaş'a nerede fayda sağlayabileceğinden bahsedeceğim.

Atiba'nın kariyerini enine boyuna anlatmak yerine, en çok göz önünde olduğu PSV dönemini ele almak istiyorum. Öncelikle PSV benim Avrupa'da izlemeyi sevdiğim takımların en başında gelir. Her zaman göze hoş gelen ve yüksek tempolu bir futbol anlayışını sahaya yansıtırlar. Bahis sevenlerin de vazgeçilmezlerindendir.

Atiba 3 sezon önce dikkatleri çeken Kopenhag performansının ardından PSV'ye dahil olmuştu. İlk sezonunda oldukça başarılı bir grafik çizmiş ve merkez ortasahada etkili maçlar çıkarmıştı. PSV'nin değişmeyen 4-2-1-3 oyun anlayışında, orta sahadaki ikilinin çok koşanı oluyordu. O sezon takımın tempolu oyun anlayışının en önemli isimlerinden biriydi.

Bir sonraki sezon ise geçirdiği sakatlık yüzünden uzunca bir süre forma giyemedi ve döndüğünde formayı kapmak hiç de kolay olmadı. Uzun süre rotasyon oyuncusu olmak durumunda kaldı ve zaman zaman farklı mevkilerde görev aldı. Sağ bek bunların başında geliyordu. Burada gösterdiği performansı yeterliydi diyebiliriz.

Geçen sezon ise sağ bekte gösterdiği bu performans sayesinde, o bölgenin ilk tercih edilen adamı oldu. Bu aynı zamanda Bulgar Manolev'in devre arasında Fulham'a kiralanmasına sebep oldu. Bütün sezon boyunca maçların nerdeyse tamamında forma giydi. Özellikle bazı Avrupa maçlarında tekrardan merkezde oynasa da, sağ tarafta daha faydalı maçlar çıkardı. Bazen Lens bazen de Narsingh'in arkasında oldukça iyi performans sergiledi. PSV'nin geçen sezon ligde rekor bir gol sayısına (34 maç 103 gol) ulaştığı bir oyun anlayışından bahsediyoruz. Ön bölgede daha aktif ama oturmuş savunmada da derin zaaflara yol açan bir anlayış. Öncelikli hedefi gol atmak olan ve açık oyuncularının en etkili olduğu liglerden birinde sağ bek oynamak, hiç kolay bir durum değil.

Beşiktaş özelinde değerlendirirsek defansif ortasahaya nasıl bir oyuncu gelmeli sorusuna ben şöyle cevap vermiştim. Atiba bu özelliklerden çoğunu bünyesinde barındırsa da, büyük bir eksiği var. Geriden oyun kurabilme özelliği. Bu takımın büyük bir süpriz olmazsa, yine Oğuzhan ve Fernandes'e bağlı kalacağını gösteriyor. Atiba'nın top ile ilişkisi kötü değil ama benim burada söylemek istediğim daha farklı. Atiba takımı ileri itmekten çok, topu bir yerden diğer noktaya götüren adam olur. Bu zaman zaman zorluklar yaşatacaktır. Ayrıca ligimiz oldukça sert bir oyun anlayışına sahip. İkili mücadelelerde atletik ve uzun olmak kadar, güçlü olmak da bu mevki için çok önemli. Atiba bu mücadele içinde de zorlanabilir.

Bunun dışında gerek tecrübesi, gerek düzenli oynayan bir oyuncu olması ve düzgün bir karakter olması sebebiyle takıma katkı sağlayacak olumlu yönleri de var. Kendisinin daha önce dizinden iki kez yaşamış olduğu bir sakatlığı var. Bu konuda nam salmış sağlık ekibimizle umarım işi olmaz.

Röportajında 13 numarayı sevdiğini ve uğuruna inandığını belirtmiş. Bunun dışında kafasında 2 sene daha üst düzey seviyede oynayıp, MLS'de kariyerini sonlandırmak olduğunu belirtmiş. İzlemek isteyenler için;











23 Temmuz 2013

Aranıyor


Beşiktaş aşamalı bir şekilde transferlere devam ediyor ve gözler Tolga Zengin transferinden sonra orta sahaya çevrildi. Oğuzhan ve Fernandes'in arkasında oynayacak oyuncu, takımın gelecek sezon ortaya koyacaklarını doğrudan etkileyecek. En kritik transfer bu bölge için olacak dersek, abartmış olmayız diye düşünüyorum.

Bu açıdan Beşiktaş özelinde oraya nasıl birinin gelmesi gerektiğini, en azından benim aklımdaki 6 numarayı maddeler halinde yazmak istiyorum. Gelecek isim bunlardan hepsine sahip olmasa bile, en azından bazılarına sahip olması gerekir. Geçelim maddelere öyleyse;

- Öncelikle anatomik yapısı itibariyle oldukça güçlü, uzun boylu ve duran toplarda etkili olması gerekir. Şu an itibariyle Ersan, Franco, Almeida ve Sivok var. Bu sayı 5 olursa, Fernandes'in kullandığı duran toplar daha da tehlikeli olur. Ayrıca mevcut kırılgan yapıya direnç katması açısından önemli bir durum.

- Geriden oyun kurabilme yeteneği olmazsa olmaz. Aksi durumda geçmiş 2 sezonda özellikle zorlu maçlarda sıklıkla gördüğümüz Fernandes sorunsalı çıkıyor ortaya. Oyun tıkandığı için geri geliyor ve kendi gayretleri ile oyunu kurmaya çalışıyor. Takımlar bunu iyi bildiği için özellikle ikili pres ile Fernandes'i olabildiğince etkisiz hale getirmeye çalışıyor. Bu zaman zaman Fernandes'in top kaybetmesine de neden oluyor ve ani ataklarla karşı karşı kalıyor takım.

- Oyuncunun karakteri ve lider özellikleri de bir o kadar önemli. Takım oldukça genç bir yapıya büründü. Sahadaki bu genç oyunculara, oyun içinde liderlik yapabilecek ve aynı zamanda saygı görecek biri olması takım adına ciddi katkı sağlar.

- Bunların dışında oyuncunun taktik bilgisinin de üst düzey olması şart. Avrupa'nın zorlu liglerinde oynamış ya da yetişmiş olması ve özellikle Avrupa kupalarında tecrübesi olan biri olması takımın da çehresini değiştirecektir.

- Maç temposuna sahip olması da bir o kadar önemli. Takım içinde Gökhan, Pektemek ve bunlara eklenecek İsmail gibi geçen sezon çok az maç oynayan ya da oynayamayan oyuncuların olması zaten yeterince olumsuz ve göğüslemesi zor bir durumken, maç eksiği olan bir başka oyuncunun eklenmesi durumu daha da zorlaştırır. Onun için sağlık sorunları olmayan ve düzenli forma giyen bir oyuncu daha fazla katkı sağlayacaktır.

- Oyuncunun yaşı aslında çok önemli değil ama yukarda saydığım özellikler doğrultusunda zorlu bir ligde ( Big 5) mücadele eden bir isim olursa, takıma hem daha kolay adapte olur hem de vites yükseltmesinde fayda sağlar.

Beşiktaş bu 6 maddeden ne kadarını tutturursa o kadar başarılı bir iş çıkarır. Umarım 6 numaraya bu 6 kriteri de dolduran ve takıma bir Fabian Ernst etkisi yapabilecek bir isim gelir. Beklemedeyiz.



Kült

"Bazı kulüpler vardır, O kulüpler taraftarları ve sevenleri için ayrı bir değer taşır. Biz onlara 'Kült Kulüpler' diyebiliriz. Benim içinde böyle kulüplerden biriydi Beşiktaş buraya gelmeden önce. Westham United gibi, Everton gibi, Liverpool gibi bir kulüptü benim için. Beşiktaş Avrupa'nın en büyük kulübü olmayabilir ama taraftarları ve camiası için taşıdığı anlam Beşiktaş'ı Avrupa'nın belki de en özel 10 kulübünden biri kılıyor. Ben buraya gelmeden önce Mrmic ile yaptığım konuşmalarda da benzer şeylerden bahsettik. Buraya geldikten sonra da işin gerçeğinin böyle olduğunu gördük. Benim Hırvatistan'daki takımım Hajduk Split için de bunları söyleyebilirim. Hajduk Split çok büyük ve Avrupa'da söz sahibi bir kulüp değildir ama bulunduğu bölgedeki insanların hayatında çok büyük anlamlar taşır. Tam da bu özelliği ile bir kült kulüptür. Beşiktaş'ta tam olarak böyle bir kulüp. Arması, forması, renkleri, taşıdığı önem Beşiktaş'ı kült bir kulüp haline getiriyor. Ben Beşiktaş'a transfer olduğumda kulübün armasını öpen ve 'Ben zaten hep bu kulübün taraftarıydım, hep bu kulübü sevdim' diyen oyuncular gibi hareket edecek değilim. Benim hislerim gerçekten samimi ve buraya gelmeden önce de Beşiktaş'a karşı hislerim böyleydi. Buraya gelince de bu hislerim devam ediyor."

Slaven Biliç

13 Temmuz 2013

FC St.Pauli 1-0 Beşiktaş JK

Dün akşam çok özel bir maç oynandı Hamburg'da. Bir tarafta Almanya'nın en farklı takımlarından birisi St.Pauli, diğer tarafta ise Beşiktaş. Bu güzelliği hem sahada hem de tribünde görme şansı bulduk. Onlar Beşiktaş diye bağırdılar, Çarşı St.Pauli diye karşılık verdi. Ortak mesajlar verildi ve cidden farklı kültürlerin bu iki kardeş ruhlu takımını izlemek büyük bir keyifti.

Maçın genel değerlendirmesine geçmeden önce altını çizmemiz gereken önemli nokta var. Öncelikle St.Pauli takım kadrosu yeni sezona giriş yapacak şekilde hazır bir takım olarak sahadaki yerini alırken, Beşiktaş daha toplanıp çalışma yapalı sadece bir kaç gün olmuştu. Bu sahadaki oyuna da yansıdı.

İlk resmi maç olması sebebiyle takım analizinden çok oyuncuların bireysel performansını değerlendirmenin doğru olduğunu düşünüyorum. Onun için forma giyen isimleri tek tek değerlendirmeyi tercih ettim.



Cenk Gönen

Eski performansından pek bir farkı yok gibi görünse de, şu an bir numaralı isim olması ve Jose hocanın çalışmaları ile oldukça hazır duruyor. Geçmiş dönemlerde yaşadığı sorunlar ise hala aynı şekilde devam ediyor. Sahada hızlı karar verme eksikliğini bir an önce atıp, oyunu hızlı başlatma, topu nasıl oyuna sokması gerektiğine çabuk karar verme gibi noktaları bir an önce aşmasını diliyorum.

Filip Holosko

Biliç kamp döneminde sağ bek olarak kullandığında nasıl bir performans verdiğini cidden merak ediyordum. Kendisi takım içinde fiziksel anlamdaki en hazır oyuncu diyebilirim. Kendine tatilde iyi bakmış. Aslında ofansif anlamda oldukça başarılı bir performans sergiledi ama savunma zaafları çok göze battı. Holosko'nun top kullanma yeteneğinin zayıf olması, savunmada zaman zaman zor durumlar yaşamasına sebep oldu. Bu saatten sonra olur mu bilmem ama Holosko'nun orada işi yok bence.

Tomas Sivok

Sivok da kendine iyi bakanlardan. Takım savunmasında ilk 45 dakika boyunca ne yapılması gerektiğini en iyi bilen isimdi. Özellikle oyunu ileri taşıma konusunda sıklıkla insiyatif aldı. Devamlı ilerdeki boş arkadaşlarını aradı ve genelde olumlu işler çıkardı. Yine takımın en önemli isimlerinden biri olacaktır.

Julien Escude

Escude'nin sanırım kafasında futboldan çok daha önemli şeyler var. Sanki futbol onun için bir hobi ve bu işi yapmış olmak için yapıyor gibi bir görüntü çiziyor. Bunun dışında yaşının da getirdiği sebeplerden ötürü, rakip ataklarında oldukça zorlandı. Biliç'in yeni sezonda şans tanıyacağını düşünmüyorum. Bu haliyle muhtemelen Katar'a gider.

Ersan Gülüm

Ersan da kendine bakanlardan. Ayakları yere artık daha sağlam basıyor. Biliç ondan bir Çorluka yaratabilir mi bilmem ama 45 dakika içinde savunma anlamında oldukça iyi sinyaller verdi. Bu istikrarını eğer ofansif anlamda da sağlarsa çok etkili bir oyuncu olacaktır. En azından İsmail dönene kadar bu bölgeyi idare edebilir mi, kampın ikinci döneminde net bir şekilde belli olur. Umut var.

İbrahim Toraman

Fiziksel olarak takımın en kötüsü. Ciddi anlamda kilo almış. Profesyonel bir futbolcuya yakışmayacak şekilde göbek yapmış hatta. Öncelikle tekrardan daha hazır bir hale gelmesi için ikinci kamp döneminde çok daha fazla çalışması lazım. Bunun dışında görünen Biliç'in onu ortasahada değerlendireceği. Bu Beşiktaş savunması için önemli bir nokta. Topu olumlu kullanma konusunda çok etkili olmasa da, en azından yedek kulübesinde bir alternatif olacaktır.

Veli Kavlak

Veli de oldukça diri bir görüntü çizdi. Oyun anlayışı her zamankinden farklı değildi. Yanında Toraman olduğu için takımı ileri taşımakta ciddi anlamda zorluklar yaşadı. O da büyük ihtimal yedek olarak zaman zaman şans bulacaktır.

Manuel Fernandes

Hazır bir görüntü çiziyor. Kendine iyi bakmış diyebiliriz. Saha içinde zaman zaman sinirli görüntüler çizse de, biz onun bu yönünü zaten biliyoruz. Biliç de aynı Aybaba gibi onu ortasahanın önünde değerlendirdi. Gerçi artık eski mevkisine geri dönmesi pek mümkün gözükmüyor gibi. Saha içinde çok hareketli değildi. Sezon içinde mutlaka bu tavrı değişecektir. Buna rağmen oyun zekası ve kalitesiyle takımın hala en önemli ismi.

Gökhan Töre

Oldukça iyi bir görüntü çizdi. Fizik olarak kendine iyi bakmış ama maç eksiği olduğu çok net belli oluyor. Arkasında Holosko oynamasına rağmen, oldukça etkili bir oyun çizdi diyebilirim. Özellikle Fernandes ile yaptığı pas alışverişleri ve ceza sahasına yakın oyunu olumlu görüntü verdi. Takım savunmasında da oldukça başarılıydı. Mühim olan sakatlık yaşamadan sezona girmesi. Onun için alacağı süre zaman geçtikçe artacaktır. Kilit oyunculardan biri olacaktır.

Olcay Şahan

Olcay da geçen sezon bıraktığımız gibi. Zaman ilerledikçe daha da iyi olacaktır. Geçen sezondan farklı bir performans beklemiyorum. Takımın banko isimlerinden biri olacağı çok net belli oluyor. Daha iyi anlaşabileceği bir forvet ile daha da başarılı olabilir.

Hugo Almeida

Biraz fazla rahat bir görüntü çizdi. İlk 20 dakika içinde öyle ve ya böyle 4 tane net pozisyonu oldu. Bu ofansif hattın oyun anlayışına hiç uymayan bir oyuncu modeli görüntüsü çiziyor. Geçen sezon daha merkezi bir roldeyken, bu sezon ondan daha bir takım oyuncusu gibi olması ve bulduğu şansları değerlendirmesi bekleniyor. Fazla rahat tavrı ile bu zor gözüküyor. Yolların ayrılması iki taraf içinde daha yararlı olacaktır.



İkinci Devre 11'i

Günay Güvenç

Kendisi transfer olduğu gün söylediğim gibi çok başarılı bir hamle yapıldı. Günay doğru ellerde, işlendiğinde çok daha iyi olacaktır. Kısa sürede rakibin ciddi anlamda baskı yarattığı dakikalarda, oldukça başarılı bir performans sergiledi. Umarım iyi çalışır ve muhtemelen 3.kaleci olacağı dönemler dahi olsa karamsarlığa kapılmaz ve iyi çalışmaya devam eder. Gerçi Jose varken böyle bir şey pek mümkün değil zaten. Önemli bir potansiyel.

Tanju Kayhan

Tanju bıraktığımız gibi. Futbol anlamında çok bir fark yok. Orjinal bir bek olmasına rağmen ofansif anlamda hiç bir varlık gösteremedi. Bu performansından dolayı hocanın arayışlarda olduğu çok net bir şekilde belli oluyor. Serdar Kurtuluş büyük ihtimalle kadroya dahil olacağı için kadroda kalacağını düşünmüyorum.

Berat Çetinkaya

Berat geçen sezon bolca forma şansı bulmasının meyvelerini toplamaya başlamış. Daha bir sakin daha bir akıllı gördüm. Kalır kalmaz bilmem ama kendini geliştirdiğini görmek güzel. Umarım takımda kalır ve kendini değerlendirme şansımız olur.

Atınç Nukan

Benim için açık ara maçın en dikkat çeken oyuncusu oldu. Fiziki anlamda olmuş artık. Aşırı uzun olmasına rağmen, oldukça hızlı. İkili mücadelelerde olsun, hava toplarında olsun her müdahelesi gayet başarılıydı. Daha kolay bir rakip karşısında, ofansif anlamda da ne yapar bir görmek lazım. Atınç'tan çok umutlu değildim ve bu performansı beni cidden çok şaşırttı.

Gökhan Süzen

Tam bir hayal kırıklığı. Pek istekli olduğunu söylemek zor. Isınırken bile olanı biteni çok ciddiye almıyor. Bunlar bir yana bırakalım, saha içinde yaptığı pas hataları akıl alır gibi değil. Yeteneklerinden önce Gökhan'ı birilerinin uyarıp, kendine getirmesi lazım.

Hasan Türk

Allah var Hasan çok yetenekli bir futbolcu ama Hasan'ın ciddi bir sorunu var. Hasan sahada yaklaşık 100m2'lik bir alan içinde aktif. Burada topla buluşuyor, daha uygun olana veriyor ya da top kapıyor vs. ama temposuz ve hareketsiz. Bu seviyede böyle oynarsan, şans bulamazsın. Hatta bu şekilde kendi yaş gruplarında bile şans bulamazsın. Hasan'ın çok daha hareketli olması lazım ki, yetenekleri takım adına faydalı olsun. Bu şekilde zor.

Mehmet Akgün

Bence mevcut kadro içinde sağ bek için en uygun futbolcu kendisi. Öncelikle ayağı çok düzgün. Biliç onu ortasahada değerlendirdi ve çok etkili olamadı. Daha çok tamamlayıcı bir isim olduğu için, o bölgedeki sorumluluk kendisine fazla geliyor. Sık sakatlanan bir isim olması sebebiyle, sağ bek için geçici bir alternatif olabilir. Çok fazla bir şey beklenmiyor zaten.

Muhammet Demirci

Öncelikle Biliç kendisine ciddi anlamda önem veriyor. Bunu rahatlıkla görebiliyorsunuz. Muhammet için önemli bir fırsat var bu. Çok çalışıp hocasının da dediği gibi o zıplamayı artık başarmalı. Ortam ve şartlar hiç bu kadar müsait olmadı. Cesaretini yitirmez ve böyle devam eder umarım.

Dentinho

Tam bir değerlendirme yapmak çok zor. Çok hazır görmedim açıkcası. Oyun anlayışındaki farklılıklar en büyük handikapı. Bunu aşabilir mi, takıma fayda sağlayabilir mi gibi sorulara cevap vermek için çok erken. Bir sonraki kamp döneminden sonra ne verebileceğini az çok kestirebiliriz diye düşünüyorum.

Ömer Şişmanoğlu

Sahada yer alan 22 futbolcu içinde en istekli, arzulu isim Ömer oldu. Bir an önce bir şeyler yapmak istemesi Beşiktaş adına sevindirici. Bu hırsını korursa, sezon içinde takım adına ciddi faydalar sağlayabilir. O da oldukça hazır bir görüntü çiziyor.

Mustafa Pektemek

Mustafa'yı bu maç özelinde değerlendirmek zor ama tek forvet olarak yine zorlanacak gibi görünüyor. Öncelikle sağlığına dikkat etmeli ve daha da güçlenmeli. Basit oynadığında ve düşünerek hareket ettiğinde Mustafa'nın büyük işler yapabildiğini daha önce de çok kez gördük.



Daha önce de belirttiğim gibi hazır bir takıma karşı oynanan bu maç, Biliç'e sadece oyuncuları değerlendirme şansı tanıdı. En azından kimin ikinci kampa götüreceleği konusunda kafasındaki sorulara cevap buldu diye düşünüyorum. Yeni transferler ve önemli oyuncuların hazır bir hale gelmesinin ardından takım daha da iyi olacaktır.