31 Mayıs 2013

Bundesliga'da Sponsorluklar

Real Madrid'in Emirates ile yaptığı sponsorluk anlaşmasının ardından, Sportbild karşılaştırmak amacıyla Bundesliga ekiplerinin forma sponsorlarından ne kadar kazandığını paylaşmış. İşte liste ve miktarlar;

1. FC Bayern - Telekom - 30 milyon €
2. VfL Wolfsburg - Volkswagen - 20 milyon €
3. Schalke 04 - Gazprom - 18 milyon €
4. Borussia Dortmund - Evonik - 15 milyon €
5. Hamburger SV - Emirates - 7.5 milyon €
6. VfB Stuttgart - Mercedes Benz Bank - 7 milyon €
7. Bayer Leverkusen - Sunpower - 6 milyon €
8. Eintracht Frankfurt - Krombacher - 5.5 milyon €
9. Borussia Mönchengladbach - Postbank 5 milyon €
10. TSG 1899 Hoffenheim - Suntech - 5 milyon €
11. Mainz 05 - Entega - 5 milyon €
12. Werder Bremen - Wiesenhof - 5 milyon €
13. Hannover 96 - TUI - 4 milyon €
14. 1.FC Nürnberg - NKD - 3 milyon €
15. SC Freiburg - Ehrmann - 2.5 milyon €
16. Fortuna Düsseldorf - Otelo - 2.3 milyon €
17. Greuther Fürth - Ergo - 2.2 milyon €
18. FC Augsburg - AL-KO - 1.5 milyon €



Schalke, Wolfsburg gibi takımlar başta olmak üzere çoğu takımda hesaplamalar bonuslarla beraber ulaşılabilecek en yüksek oran olarak belirtilmiş. Bazılarında ise (Bremen, Hannover) yazan miktar, doğrudan kasaya giren para şeklinde.

Bu arada Real Madrid'in senelik ne kadar kazanacağı konusunda net bir bilgi yok ama uzmanlar senelik 25 milyon € civarında olduğunu düşünüyorlar.

7 Mayıs 2013

Beşiktaş Modeli

Özellikle Dortmund'un son üç sezonda harika bir çıkış yakalaması ve tekrardan eski günlerindeki gibi başarılı olması, buhran sürecinden çıkan o masalımsı hikaye sadece Türk futbolseverleri değil, yer yüzündeki bütün futbolseverleri heyecanlandıran bir olay. Bu başarıya ulaşmış proje özellikle Almanya'nın bazı takımlarına da örnek oldu. Başarılı olanlar kadar, zorluk çeken ve çuvallayanlarda oldu doğal olarak.

Bu modelin Türkiye'de en çok yakıştırılan kulüplerinden biri de Beşiktaş. Öncelikle ben bu düşünceye tam anlamıyla katılmadığımı baştan belirteyim. Bunun öncelikli sebebi hem Dortmund'un yapısı ve Almanya'nın futbola bakış açısı, hem de Beşiktaş'ın dinamikleridir. Beşiktaş ayrıca kendi modelini yaratacak kadar köklü ve vizyonlu bir kulüptür diye düşünüyorum ama yine de bazı noktaları iyi incelemekte fayda var.

Futbolda oyuncu kalitesinin sonuca doğrudan etki ettiği gerçektir. Yani futbol iyi futbolcularla oynanır da denebilir. Beşiktaş son bir kaç sezonda çok daha maliyetli futbolcularla, çok daha kaliteli isimlerle, daha geniş bütçeli takımlarla da yarış içinde bulunmuş ve bulunduğu konum bugün bulunduğundan farklı olmamıştı. Bunun da kendi içinde cevapları vardı mutlaka ama bugün bakıldığında alacakları zamanında ödenen ama bir o kadar kaliteli olmayan isimlerden de benzer bir sonuç elde edildi. Kısaca yetenek kadar önemli olan bir şey de organizasyon içindeki düzendir. Bu konuda Beşiktaş başarılı bir konuma gelmiştir diyebiliriz artık.

Bu sezon Beşiktaş özelinde bir değerlendirme yapılıp yeni bir yol haritası çizilecekse, masaya yatırılacak tek kişi Oğuzhan Özyakup olmalıdır. Beşiktaş ne yapmalının tüm cevaplarını Oğuzhan bizlere ve tüm Türkiye'ye göstermiştir. Henüz 20 yaşındaki bu çocuk gösterdiği muazzam performansla hem Beşiktaş'ta hem de formasını giydiği ümit milli takımda harika işler çıkarmıştır. Ve olması gereken hakkında bizlere ip uçları vermiştir.

Aynı şekilde ne yapılmaması gerektiğinin sırrı da yine bu sezon forma giyen ama katkı veremeyen diğer isimlere bakmakta yatacaktır. Sadece kariyeri ve geçmişinde yaptıkları ile sözleşme kapan isimlerin her hangi bir sportif katkı vermediği gerçeği çok net bir şekilde karşımıza çıkmaktadır. Kısaca geçmişi ile sözleşme imzalanan futbolculara yer verilmemelidir artık.

Beşiktaş'ın stad konusu ve yeni yeni izlerini sildiği mali zorluklardan ortaya çıkan tablo açık ve nettir. Beşiktaş'ın aynı Dortmund'un zamanında yaptığı gibi ince eleyip sık dokuması gerekmektedir. Kadrosuna dahil edeceği oyuncuları yukarda bahsettiğim ölçüde değerlendirmeli ve yatırımlarını doğru yapmalıdır. Bunları yaparken de oldukça hızlı ve atik davranmalıdır.

Peki Beşiktaş bu zorlu şartlarda nasıl bu yarışın içinde öne çıkabilir? Piyasada milyon eurolar istenen yerli oyuncu gerçeği ortadayken hem de. Mesela ciddi bir katkısı olmayan, 22 yaşında Anadolu takımında forma giyen orta seviye bir isim için istenen paralar 6-7 milyon € civarında. Bu derece yüksek paralara alınan ve büyük takımlarda üst düzey uluslararası başarı sağlamış bir futbolcu hatırlamıyorum ben. Zorlasak bile bu rakam üçü geçmez. Kötü örnekleri saymaya kalksam sayfalar yetmez ama! Çözüm nedir öyleyse?

Yol haritası çok nettir. Oğuzhan Özyakup'ların sayısını arttırmak! Bunun için zamanında nasıl Dortmund yönünü Polonya ve kıta dışındaki oyunculara çevirdiyse, Beşiktaş da rotasını Avrupa'ya çevirmeli ve kadrosunun temellerini buradaki kaliteli gurbetçi gençler üzerine kurmalıdır. Burada da dikkat edilmesi gereken husus sadece gurbetçi diye her önüne gelenin kadroya dahil edilmemesi, aksine özel olanların seçilmesidir. Bu işi başaracak birikim,kapasite ve veri Beşiktaş'ın izleme komitesinde mevcuttur. Yukardaki genç oyuncu için istenen paraya bu oyunculardan rahatlıkla bir iskelet kurulabilir.

Sadece bu yeterli olmayacak tabii ki. Asıl önemli olan yatırımın diğer kısmı olan yabancı futbolcular. Burada Beşiktaş'ın elinde çok güzel bir başka örnek mevcut. Takımın saha içindeki lideri Manuel Fernandes ve savunmanın en değerli ismi Tomas Sivok. Bu sezon gösterdikleri inanılmaz gayret ile bir başka model olarak bize ip uçları veriyorlar. Hırslı ve istekli yapıları ve verdikleri ile Beşiktaş'ın ikinci yol haritası da bu kalitedeki oyuncuları tercih etmek olmalıdır. Kalitesiz isimler almak yerine, gerekirse kiralama yolu bile uygun olabilir. Bunu benzer zorluk yaşayan Galatasaray'ın zamanında yaptığı kritik Melo transferi ile de örnekleyebiliriz.

Bunların dışında şu an ciddi sorunlar söz konusu. Öncelikle Samet Aybaba'nın kalıp kalmayacağı belli değil. Bunun dışında kongreden ötürü futbol takımının transferlerde geç kalma ihtimali var. Rakiplerin hazır bir kadro ve teknik ekiple yola çıkacağı gerçeği de çok net bir şekilde ortadayken, geçen her saniye Beşiktaş'ın aleyhine işliyor. Özellikle sözleşmesi bitecek kaliteli oyuncular bu süreçte başka takımlarla anlaşabilir. Sportif anlamda başarının anahtarı özellikle Nisan-Mayıs ayında ne ekip ne biçtiğinize bakar. Onun için süratle hareket etmek şarttır.

Sonuç olarak Beşiktaş kafalarda ama dedirten ya da tecrübe katar diye sabredilen isimlerle yolunu ayırmalı ve lider ruhlu yabancı ve kaliteli genç gurbetçi futbolculara yönelmelidir. Bunlara kadrosunda bulunan sayıları iki elin parmak sayısını geçmeyen kaliteli isimlerini de dahil edip önlerine olmazsa olmaz olan hedefi koymalıdır; Şampiyonluk!