10 Kasım 2012

Sercan Sararer (22)

Sercan Sararer makinist bir Türk baba ile İspanyol bir annenin çocuğu olarak 1989 yılında dünya'ya gelir. Futbola 5 yaşında FC Rötenbach takımında başlar. 10 yaşına kadar bu takımda forma giydikten sonra, bölgenin güçlü ekiplerinden sayılan Nürnberg ve Greuther Fürth'ün dikkatini çeker. Bu süreçte tercihini, babasının arkadaşının görev aldığı Fürth takımından yana kullanır. 18 yaşında profesyönel olana kadar Fürth'te bütün kategorilerde forma giyer ve daha sonra da A takımın bir parçası olur. A takımla ilk resmi müsabakasını da 2008/09 sezonunda oynar.

Daha önce başta Oğuzhan Özyakup olmak üzere bazı genç isimlerden bahsederken değindiğim alt yapıya verilen önem konularında, alt yapısı güçlü olan takımların genç oyuncuları mesafe tanımadan okuldan antremana, oradan da evlerine götürdüklerini yazmıştım. Sercan'ın Fürth ile olan sürecinde böyle bir durum olmamış. Bunda Fürth'ün mevcut ekonomik yapısı ve imkanlarının yetersiz olmasının payı olduğunu düşünüyorum. Bu sebepten ötürü Sercan antreman ve maçlar için uzunca bir süre, günde 140km yol yapmak durumunda kalmış. Ailesinin gösterdiği fedakarlığı takdir etmek gerekir.

A takıma yükselişi ise Alman futboluna daha önce bir çok genç futbolcuyu kazandırmış bir isim olan Bruno Labbadia sayesinde olur. Labbadia, Sercan'ı bir gün Fürth'ün ikinci takımında oynarken izler ve kendisi hakkında bilgileri görevlilerden alır. Hemen ardından da kararını verir ve Sercan artık 17 yaşında A takımın bir parçası olur. O sezon boyunca antremanları A takımla yapar ve ikinci takımla maçlara çıkar. Attığı goller ve başarılı performansının ardından, bir sonraki sezon artık A takımın tam anlamıyla bir parçası olmuştur. Bu süreçte hem A takımda hem de ikinci takımda forma giyer Sercan.

2009/10 sezonu'nun başlarında çok fazla şans bulamasa da, A takımda zaman zaman süre almayı başarır Sercan. Bu süreçte takımın başarısız bir sezon geçirmesinin ve teknik direktör tercihlerinin genç oyuncunun oynayamamasında etkili olduğunu düşünüyorum. Kaderi de aslında bu sezon değişir. Takımın ikinci devre başına geçen Michael Büskens ile süre bulmaya başlar ve gelecek sezonun planları içinde önemli bir isim olmayı başarır.

Sercan'ın ciddi anlamda ilk olarak dikkat çektiği sezon ise 2010/11 sezonu olur. Sakatlıklar dolayısı ile ofansıf hattın kanat bölgeleri yerine zaman zaman forvette de oynar ve çok başarılı bir sezonu geride bırakır. Aynı sezon kısa süreliğine Burak Kaplan'ın da forma giydiği Fürth sonuna kadar üst sıraları zorlar ama Bundesliga'ya yükselme başarısını gösteremez. Büskens'in genç oyunculardan oluşan takımında, o sezon Sercan 1678 dakikada 8 gol ve 4 asistle tamamlar. Büskens'in en gözde oyuncularından biri olmayı başarır ve bu bir sonraki sezon adına da önemlidir. Çünkü takımın bankosu olmayı başarmıştır.

Asıl patlamasını ise geçen sezon yapar ve Fürth ile Bundesliga'ya yükselme başarısı gösterir. Bu başarıda en büyük paylardan biri de Sercan'ın kendisine ait. Sezon boyunca ofansif hattın sağında ve solunda gayet başarılı bir performans sergilemesi ve 34 maçın tamamında forma giymesi dikkatleri çeker. Ligde attığı 9 golün yanında, 13 de asist yapmıştır. Bunun dışında canlı izleme şansı bulduğum kupa maçında amatör küme takımlardan Eimsbütteler TV'ye karşı, forvet olarak forma giydiği maçta da 4 gol atar. Bu başarılı sezon sayesinde Abdullah Avcı ve ekibinin de dikkatini çeker Sercan Sararer ve milli takıma davet edilir. Milli takımın yaz kampında gösterdiği başarılı performans ve özellikle Portekiz ve Gürcistan maçları onun Türkiye'de de çoğu futbolsever tarafından tanınmasına sebep olur. Kendisiyle daha önce Hiddink tarafından iletişime geçilmiş olmasına rağmen, milli formayı giyme şansı Avcı dönemine nasip olur.

Bu ilgi odağının neticesinde başta Fenerbahçe olmak üzere ismi bir çok İstanbul ekibi ile anıldı. Greuther Fürth'ün Bundesliga'da oynayacak olması ve Sercan'ın çocukluk hayalini gerçekleştirmek istemesi yüzünden olmadı. Bundesliga'da bu sezon şu ana kadar forma giydiği maçlarda istenileni veremeyen Sercan, menajeri Fritz Popp`un yaptığı açıklamaya göre sezon sonunda bitecek olan sözleşmesini uzatmama kararı almış. Yapılan karşılıklı görüşmelerden sonuç çıkmamasının, Sercan'ın da biraz aklının bulanmış olmasından kaynaklandığını düşünüyorum.

Sercan'ın aklında aynı Olcay Şahan da olduğu gibi Bundesliga'da bir sezon oynayıp, Fürth'ten çok daha iyi bir Bundesliga takımına gitme planları vardı ama malesef hem takımının zayıflığı hem de Sercan'ın genel performansı yetersiz kaldı. Bu performans sonucunda Bundesliga ekiplerinden teklif alabilme ihtimali oldukça düşük. Bu yüzden yazın gelen teklifleri kabul etmeyen ve Almanya'da kalmak istediğini belirten Sercan'ın
Türkiye'ye gelme ihtimalini artık çok yüksek buluyorum.

Sercan'ın biraz da özelliklerinden bahsetmek istiyorum. Sercan futbola forvet olarak başlamış olduğu için teknik kapasitesi ve son vuruş yeteneği oldukça iyi bir futbolcu. 14 yaşından itibaren de sağ ve sol açık olarak yetiştirilmiş olması ise, onun adam eksiltme ve rakipten hızlı düşünme gibi özelliklerini geliştirmesini sağlamış. Kendisinin en dikkat çeken özelliği ise topu alıp sonuca gitme konusundaki becerisi. İyi bir gününde olduğunda karşısında kim olursa olsun çok kolay bir şekilde rakipten sıyrılıp pozisyonlar yaratabiliyor. Mesela bunun en güzel örneklerinden biri de, Portekiz maçında Umut'a attırdığı goldür. Bu ve benzeri hareketleri Sercan'dan sıkça görebilirsiniz.

Kendisinin bir başka dikkat çeken özelliği ise hızlı oynanan bir oyunda oldukça etkili olması. Gerektiği zaman topu ayağında çok tutmadan seri bir şekilde oynaması, oyun temposuna da sıklıkla fayda sağlıyor. Bunda hızlı düşünebilme yeteneğinin katkısı olduğunu düşünüyorum. Güzel bir örneğini geçmiş haftalarda Frankfurt karşısında tek bir pasla Stieber'i golle buluşturmasında da gösterdi. Savunma anlamında da bulunduğu kanatta oldukça etkili olması ve yeri geldiğinde geriye kadar bekini kovalaması önemli bir artısı. Ayrıca bir çizgi oyuncusundan beklenen, orta yapabilme yeteneği de oldukça iyi diyebilirim.

Eksik yönlerinden bahsetmek gerekirse öncelikle çoğu kanat oyuncusunda olduğu gibi hava toplarında oldukça etkisiz. Bu mevkisi itibari ile çok büyük bir handikap değil aslında. Daha önemli eksikliği ise bazen aşırı derecede pozisyonları zorluyor olması. Karşısında kalabalık ve oturmuş bir savunma olmasına rağmen bu zorlamaları , bazen sonuçsuz kalabiliyor. Yani ne zaman pas vermesi gerektiğini, ne zaman adam eksiltmesi gerektiğini bazen ayarlayamıyor. Aynı hareketleri üst üste yapıp başarısız olduğunda ise, bir şekilde oyundan kopuyor. Ben yine de bu eksiğini zamanla aşabileceğini düşünüyorum.

Sonuç olarak Sercan Sararer özellikle başta Beşiktaş olmak Süper Lig'in 3 büyüğü için oldukça cazip bir oyuncu profili. Önümüzdeki sezon sahadaki yabancı sayısının beşe düşürüleceğini de hesap edersek, olası bir transfer Beşiktaş'a ciddi katkı sağlayacaktır.

Yaş: 22
Kilo: 83
Boy: 180cm


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder