29 Ocak 2015

Hoşgeldin Tolgay

Bundan 3 yıl önce bana Beşiktaş'ta kimi görmek istersin diye sorsalar, hiç düşünmeden ismini vereceğim oyunculardan biri daha kadromuza katıldı. Buraya yazmaya başladığım zamanlarda da ilk yazdığım isimlerden birinin Tolgay olması ve  aynı şekilde Beşiktaş'a önerdiğim isimler içinde de ikinci isim olması da o yüzden tesadüf değil.

Beşiktaş yeni yönetiminin ilk dönemlerinde futbolda profesyonelleşme projesi kapsamında öncelikle Fikret Demirer ve ekibi, ardından da gönüllü scouting ekibinin oluştuğu ilk dönemlerden beri Tolgay Arslan Beşiktaş'ın radarında oldu. Daha sonra göreve gelen Önder Özen döneminde de bu takım oyunu aynen devam etti ve 1.5 senelik takip sonucunda, doğru zamanda doğru hamleyi yaparak Tolgay'ı kadromuza kattık. Neden doğru zaman? Öncelikle işin mali boyutu ilk sıradaydı. Sözleşmesi sona ereceği için çok önceden bugüne hazırlanarak harika bir rakamda anlaşılmış oldu. Oyuncunun çok parladığı dönemlerde (Van Marwijk ile yıldızlaştığı zamanlar) açıkcası bu transferin imkanı yoktu. Hamburg'un son dönemde gerek mali anlamda zorluk çekmesi, gerek sportif anlamdaki başarısızlıkları onu da etkiledi ve bu durumu da avantajımıza çevirmeyi başardık. 

Eğer Beşiktaş Kasım'dan beri sıcak teması sağlamasa, açıkcası Tolgay için transferin hararetli dakikalarında bu iş olmayabilirdi. Tolgay'ın kalbimin sesini dinledim açıklamasının arkasında yatan durum budur. Beşiktaş yetkilileri oyuncuya sadece yeni bir sözleşme değil, bir proje sunmuştur ve oyuncu buna ikna olmuştur.

Bu işin perde arkasındaki iki değerli yöneticimiz sayın Ahmet Nur Çebi ve Erdal Torunoğulları'na, ekibe güvenip transfer konusunda ısrarcı olmalarından ötürü şahsım adına teşekkür ediyorum. Dürüst olmak gerekirse Ahmet Nur Çebi yazın bu işin başına geçtiğinde, gelecek adına pek umutlu değildim, lakin fena halde yanılmışım. Geçmiş tecrübelerden ötürü bu konuda temkinliydim ama büyük hataymış. Kendisi işi bilenleri dinleyen ve işin idari boyutunu çok iyi beceren bir isim. Beşiktaş adına daha umutluyum artık. Kendisi hakkında önyargılı davrandığım için özür diliyorum. 

Bunun dışında işin mutfağında sabahını, akşamını Beşiktaş'a adamış bir adam daha var; Ali Naibi. Bütün bağlantıların ortasındaki adam, kulübün şu an itibariyle atar damarı. Hocasından, yöneticisine, profesyonelinden, amatörüne herkesin kesiştiği ortak küme. İşin peşini bırakmayıp, Tolgay'ı devamlı gündemde tuttuğu için onu da tebrik ediyorum. Son teşekkürüm ise bizim elimiz, kolumuz, Beşiktaş sevdalısı Koray Özcan'a. Emekleri ve çabaları ödenmez. Tolgay transferi Beşiktaş'ın bütün dinamiklerini içine alan başarılı bir transfer projesidir. Başarısı yeni ufuklar açacaktır.

İşin saha içi kısmı hakkında fazla bahsedilecek bir şey yok. Bundan 2,5 sene önce yazdığım kısa bir yazı burada mevcut. O dönemin üzerine Bundesliga'da nerdeyse 90 maç ekledi, merkez ortasahaya kaydı ve iyi işler çıkardı. Bu dönemde kendini daha da geliştirdi ama çok üst düzey bir isim olamadı. Bu durum sayesinde bugün Türkiye'de zaten. Potansiyel olarak bir İlkay ya da Nuri Şahin seviyesi olabilirdi diye düşünüyorum. Hamburg'un uzun süredir başarısız olması, devamlı hoca değiştirmesi, aşırı fazla transfer sirkülasyonu gibi farklı sebeplerin de bunda etkisi var elbette. Bu Beşiktaş'ın Bundesliga seviyesinden bir yerli oyuncu transfer ettiği gerçeğini değiştirmez. Olcay'ın bile bir sezon boy gösterdiği bir arenada, Tolgay senelerdir başarıyla forma giydi. Bunun özellikle altını çizelim.

Tolgay transferi takım için neden önemli asıl bunu irdelemek lazım. Tolgay ofansif ortasahadan geri çekilmiş bir oyuncu olduğu için topu öne doğru kullanma konusunda çok başarılı. Beşiktaş'ın mevcut ortasaha kurgusunda bu özellikle önemli maçlarda ciddi bir problem oluyordu. Tolgay bu eksiği giderecek bir isim. Ayrıca sert oynamayı da becerebiliyor oluşu, zaman zaman orada görev alan benzer ofansif özellikli oyuncularımızın da öne geçiyor. Bunun dışında hırslı bir isim olması, takımın geneliyle de örtüşecektir. Ayrıca hayat tarzı açısından da kolaylıkla adapte olacaktır. Tolgay umarım çok başarılı olur ve kendisine inananların yüzünü kara çıkarmaz. Ben başarılı olacağına yürekten inaniyorum.