19 Kasım 2012

Gol var!

Beşiktaş dün deplasmanda sezonun flaş ekiplerinden Antalyaspor ile karşılaştı. Başarılı futbolu ile dikkat çeken Antalyaspor karşısında, Kara Kartal'ın başarılı bir karnesi (1998'den beri yenilgisi yok ) olmasına rağmen yine de acaba bir puan kaybı olur mu düşünceleri de vardı. Bunda diğer büyük takımların bu hafta yaşamış olduğu puan kayıplarının da sebebi olduğunu düşünüyorum. Takımlar böyle durumlarda genelde gereksiz bir baskı yaşar ve puan kaybı yaşarlar. Beşiktaş'ta da bunu sıkca yaşayan bir ekip.

Siyah beyazlılar sahada cezalı Hilbert'in yokluğu dışında, alışmaya başladığımız kadrosu ile yer aldı. Bunun dışında çok önemli bir değişiklik vardı. O da her geçen gün daha da oturmaya başlayan stoper ikilisinden Sivok'un yerine Toraman'ın tekrardan stoper olarak sahada yerini almasıydı.

Sağ bekteki Mehmet Akgün tercihinin ne kadar doğru bir hamle olduğu, maçın hemen başında Almeida'ya yaptığı harika asistle adeta ispatlanmış oldu. Aynı zamanda rakibin en etkili oyuncularından Tita'yı da kontrolü altında tutması, oyuncuyu etkisiz kılması da değerliydi. Ama tam hazır olmaması sebebi ile sakatlanıp çıkması Beşiktaş'ın zayıf olan savunma anlayışını daha da zayıflattı.

Orta sahada ise Necip etrafına ayak uydurdu ve harika bir performans sergiledi. Daha önce sıkça yazdığım küçük üçgenlere bir şekilde dahil olmaya başladı. Özellikle Oğuzhan ile olan paslaşmaları, dikine oynayıp adam eksiltmeleri maçın en güzel detaylarından biriydi. Bu sayede oyunun özellikle ilk devresinde takımı ayakta tutan, orta alandaki bu uyumdu. Beşiktaş'ın hem genç hem de kaliteli bir orta sahası oluşmaya başlıyor. Kalite demişken Fernandes'in Almeida'ya yaptığı asistten bahsetmezsek olmaz. Beşiktaş'ın çok değerli ve önemli bir oyuncusu olduğunu her defasında gösteriyor. Yıldız mı değil mi orası önemli değil ama bir gerçek var; Fernandes tek başına, bu takıma en az iki derece sınıf atlattırmayı başarıyor.

Almeida ve gol demişken attığı gollerden de bahsetmek gerekir. 5 senenin ardından Beşiktaşlı bir futbolcu hatrick yapmayı başarabildi. Özellikle bu sıralar isteği ve arzusu muazzam. Her hafta deplasman, iç saha demeden çıkıyor ve elinden geleni yapıyor. Attığı gol kadar önemli bu özverisi. Mesela Fernandes'in Kasımpaşada attığı gol öncesindeki takipciliği ya da dün oynanan maçta her zaman doğru yerde bulunması güzel örneklerden sadece göze çarpanlar. Umarım bu mücadelenin sırrı yeni bir transfer için değildir ve burada mutludur. Zira iyi bir yardımcı forvet ile çok daha iyi işler yapabileceğine eminim.

Güzel şeyler kadar göze çarpan kötü şeylerde oldu. Beşiktaş'ın sol tarafında ciddi sorunlar yaşanıyor. Ön tarafta Olcay baskılı oyunundan ötürü zaman zaman geri gelmekte zorlanıyor, gelse bile takipciliğini sürdürecek enerjisi kalmıyor. Daha da önemli sorun ise Uğur Boral. Ciddi anlamda takım savunmasının dengesini bozması bir yana, mücadelelerde de çekingen oynaması Beşiktaş'ın rakiplerinin iştahını kabartıyor. Emre Özkan'ın en azından denenmesi gerektiği gerçeği her geçen gün daha da net bir şekilde gün yüzüne çıkıyor. Benzer sorunu sağ tarafta da yaşıyor Kara Kartal. Mehmet'in sakatlanıp çıkmasından sonra Toraman'ın o bölgede oynaması ve devamlı pozisyonunu yitirmesi, Antalyaspor'u maçın sonuna kadar direnmesini sağlayan bir başka önemli konuydu. Bu açıdan geleceğin Beşiktaş'ı adına, en geç sezon sonunda bu bölgelerde ciddi anlamda düzenlemelere gidilmesi gerekiyor. Bu defoları önlemek için maç içinde orta alanda yapılan değişikliklerin bile fayda sağlamaması da bu durumla bir kez daha yüzleşmemizi sağladı.

Sonuç itibari ile kazanılması zorunlu olan ve oldukça zor bir maçtan, Beşiktaş galip ayrıldı ve yukarı doğru tırmanmaya devam etti. Rakiplerinin Avrupada oynaması sebebiyle kritik dönemlere gireceği bu süreçte, kalan maçlarda alınacak galibiyetlerle Beşiktaş'ın bu sezon ne yapabileceğini daha iyi yorumlayabiliriz. İzleyenlere böylesine keyifli bir maç sunan Aybaba ve Özdileğe de ayrıca teşekkürler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder