19 Ağustos 2012

Beşiktaş 2012/13



Bugün itibari ile Beşiktaş sezonu açıyor. Kamp döneminde oldukça farklı takımlara karşı ter döken Kara Kartal'ın başta özkaynaktan olmak üzere bir çok futbolcusunu görme şansı yakaladık. Bu oyuncular dışında kiralık gitmiş olan futbolcularda kendilerini gösterme şansı buldular ve kadro yavaş yavaş oluşmaya başladı.

Kamp sürecinde Klagenfurt, Maccabi Haifa, Manchester City, J.Bialystok maçlarında farklı kadrolarla ve farklı dizilişlerle gördüğümüz Beşiktaş, daha sonra transfer edilen oyuncularla Türkiyede de başta Kayserispor olmak üzere Çaykur Rize, Sarıyer, Kartalspor gibi takımlarla mücadele etti. Avusturya kampında daha çok genç oyuncular içinde kimlerin kalacağı, kimlerin gideceği belirlenmeye çalışıldı. Türkiyedeki maçlarda da oynayacak kadroya ağırlık gösterildi. Rakiplerin genelde zayıf takım olması, çalışmaların ne kadar fayda gösterdiğini görmek ve eksikleri gidermek adına önemliydi.

Kadronun dışında kalan oyuncularla başlamak istiyorum ilk etapta. Geçen sezonki takımın önemli parçası olan Quaresma, Simao, Ernst, Alves, Holosko kadro dışı kaldılar. Bu oyuncular dışında Ekrem, Aurelio, Rüştü ile de yollar ayrıldı. Bu oyuncular dışında para konusunda anlaşamayan Egemen ile de yollar ayrılınca, geçmiş sezona göre oldukça farklı bir oyuncu kadrosu oluştu.

Kadro dışı kalan oyunculara baktığımızda Ernst ve Quaresma isimleri dışında oldukça fazla kişinin bu tercihi doğru bulduğunu düşünüyor ve gözlemliyorum. Aurelio ve Rüştü hem yaşı hemde yaşadığı ağır sakatlıklar yüzünden kalsa bile yeterince katkı verme şansı olmayacaktı.  Aynı şekilde Ekremde de durum pek farklı değildi. Son 2 sezondur ciddi anlamda düşüş yaşayan Ekrem'i sağ ve sol bekte oynatarak daha da tahammül edilmez kıldık. Transferi futbol kitaplarına konu olabilecek Julio Alves hakkında ise yorum yapabilecek kadar gözlemleme şansımız olmadı malesef. Simao ve Ernst ise hem yaşları sebebi ile hemde aldıkları para yüzünden kadroda düşünülmediler. Simao'nun ciddi anlamda lige adapte olmakta zorlanması, Carvalhal ve Havutçu'nun onu kullanışındaki hataları düşününce bu tercihe de saygı duymak gerekir. Malesef futbolun içinde bu gerçekte var, olmayınca olmuyor.

Quaresma ve Ernst konusunda daha farklı bir yol izlenebilirdi diye düşünüyorum. Sonuçta bu iki futbolcu da zaman zaman ciddi katkı vermiş ve potansiyeli bilinen iki isimdi. Ernst'in eğer bana indirim teklif edilseydi kalırım açıklamasından sonra ise bu düşüncemin doğru olduğu fikrindeyim. Ernst sonuçta hem karakter olarak hemde futbol olarak takıma her zaman katkı verebilecek bir futbolcuydu. Quaresma konusu ise oldukça derin ve karmaşık. Oyuncunun aldığı para, verdiği katkı, taraftar ilişkisi, yönetimin tavrı ve açıklamaları gibi çok karışık durumlar olduğu için bu konu hakkındaki düşüncelerimi transfer döneminin sonuna erteliyorum.

Transferde ise Beşiktaş tam olarak net bir tablo çizemedi. Bu duruma ekonomik yapının da sebep olduğu acı bir gerçek. En basit örneğini Aybaba'nın çok istediği David Ospina'nın uzun pazarlıklar sonunda alınamaması ve ardından yedekte tutulan McGregor'un alınmasında da gördük. McGregor oldukça tecrübeli ve başarılı bir kaleci olsa da Ospina gibi geleceğe dönük bir yatırım olmadı. Stoper konusunda da Egemen'in ayrılışından sonra takımda kalmasını en başından beri istediğim Sivok'un kadroya dahil edilmesi oldukça iyi bir hamle oldu. Ersan'ın hazırlık maçlarında beklenen seviyede olmaması, Sezer'in de başarılı performans sergileyememesi Escude transferinin yolunu açtı. Aynı şekilde hoca belli değilken kadroya katılan Berat Çetinkaya'dan da istenilenin alınamamasının  bunda etkili olduğunu düşünüyorum. Escude, Sevilla gibi bir takımda devamlı rakip ofans hattıyla karşı karşıya kalan bir oyun anlayışındaki başarısı ve tecrübesi ile Beşiktaş'a fayda sağlayacaktır ama aynı McGregor'da olduğu yaşı itibari ile uzun vadede değerlendirme şansı olmayacak. Uğur Boral transferini de bu açıdan değerlendirdiğimizde, Aybaba'nın bir şekilde ufak bütçelerle yarış içinde kalmak istediği ve yapılanmayı düşünmediğini akıllara getiriyor. Burada yapılan Olcay transferini ayrı bir kefeye koyabiliriz. Kendisi uzun süre Beşiktaş'a katkı verecek isimlerden biri olacaktır.

Bu isimler dışında kadroya Batuhan Karadeniz tekrar dahil oldu. Kendisinin sorunlu yapısı bir kenara, potansiyelini doğru kullandığında ne kadar faydalı bir isim olduğunu herkes biliyor. Bu açıdan opsiyon hakkı saklı tutulmak şartı ile kiralık olarak kadroya dahil olması mantıklı bir hamle oldu. Eğer hala aynı davranışta bulunursa kaybeden sadece Batuhan olur. Aynı şekilde CSKA Moskova maçındaki sakatlığından sonra yokları oynayan ve aldığı yüksek ücret yüzünden eleştiri konusu Holosko'nun da indirime gidip kalması şu şartlarda iyi oldu diyebiliriz. Bu sezon çift forvetli oyun anlayışında Holosko'nun daha farklı bir performans gösterebileceğini düşünüyorum. Bu da Filip için son bir şans olacaktır.

Tecrübeli oyuncular dışında takımımızın genç isimleride göz doldurdular. Geçen sezon Rizespor'da forma giyen Erkan Kaş ve Orduspor'da forma giyen Emre Özkan'ın kadroda yer alması oldukça iyi oldu. Beşiktaş özellikle İsmail'in yokluğunda, sol bek mevkisinde Süper Lig tecrübesi olan Emre'nin varlığından bu geçiş döneminde çok faydalanacaktır. Bu oyuncular dışında alttan gelen Hasan Türk, Muhammet Demirci, Mertcan Demirer gibi isimlerinde kadroda yer alacak olması yetenekleri itibari ile çoğu taraftarı heyecanlandırıyor. Bu oyuncular dışında Oğuzhan Özyakup, Burak Kaplan gibi Avrupada yetişen kaliteli yerlilerin de fark yaratacaklarını düşünüyorum. Samet Aybaba yönetiminde hepsi şans bulacaktır.

Ligin ilk maçının korkulu rakip İBB ile olacak olması bir yönden dezavantaj olsa da, siyah beyazlılara bu denli ters gelen bir takımla erkenden oynamakta aslında avantaj. Fikstürün ilk 9 maçı Beşiktaş adına oldukça zor geçecek. Kara kartal bu süreci ne kadar sağlam atlatırsa, devrenin geri kalanında da işi o derece kolaylaşacak. Hem Aybaba'nın hemde yönetimin güven kazanması adına bu dönem çok önemli. Rakiplerinin Avrupada mücadele edecek olması da başlı başına bir avantaj.

Beşiktaş bu sezona çok farklı başlıyor. İstenilen değişim tam anlamı ile beklendiği gibi olmadı. Bırakın rakiplerinden gözünden bakmayı, Beşiktaşlıların kendileri bile takımlarının ne yapabileceğini kestiremiyor. Sakin geçirdiği transfer döneminin ardından hedefi ligde ne olacak hep beraber izleyeceğiz ama gerçek olan Beşiktaş eksiklerine rağmen, yine en çok ilgi çekecek takımlardan bir olacaktır ve zirve yarışında yer alacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder