18 Ağustos 2012

Bundesliga 2012/13


Yeni sezon başlamadan önce kısaca takımları incelemek, gelenler gidenler ve bu senenin beklentileri neler olacak diye kısaca bir değerlendirme yapmanın tam zamanı. Sezon, cuma günü son şampiyon Borussia Dortmund'un Werder Bremen maçıyla başlıyor.

Bende değerlendirmeme Dortmund'dan başlamak istiyorum. NRW'nin parlayan takımı ilk olarak sezon içinde eski futbolcusu Reus'u zorlu bir transfer savaşının ardından kadrosuna katmıştı. Aslında takımın ciddi bir eksiği yoktu ama eldekileri tutamayacak olmanın getirdiği şartlar itibari ile transfer ihtiyacı doğdu. Takımdan ilk önce Lucas Barrios ayrıldı. Lewandowski'nin başarılı performansı ile iyice ikinci plana itilmiş olması ve bunun dışında Çin'den aldığı astronomik teklif ayrılmak için yeterliydi. Dortmund onun yerine bir kaç farklı isim arayışında bulunsa da, tercihini Stuttgart'ın genç forvetlerinden Julian Schieber'dan yana kullandı. Böylelikle yedekte kalmayı sorun etmeyecek, hemde Dortmund'un çok koşan ve yorucu oyun planına ayak uydurabilecek bir isim olması bu tercihte önemli bir sebepti. Bunun dışında en önemli kayıp ise Shinji Kagawa oldu. Sözleşme uzatmaya yanaşmaması ve İngilterede futbola devam etme isteği karşısında Dortmund çok direnmedi ve oyuncu ile yollar ayrıldı. Kagawa'dan doğan boşluğu Götze ile gidermek aslında çok yanlış bir hamle değil. Götze'nin çizgideki yerine ise Reus geçmiş olacak. Dortmund şu anki kadrosu ile ligin en hazır takımlarından birisi.

Geçen sezonun dünya çapındaki en iyi ikincisi (Bundesliga 2. - DFB Kupası 2. - Şampiyonlar Ligi 2.) Bayern'de ise hareketli bir transfer dönemi yaşandı. İlk olarak çok fazla forma şansı bulamayan Oliç ve Pranjiç ile yolları ayırdılar. Forvetteki eksikliği yoğun arayışlar sonunda eski futbolcuları Claudio Pizarro ve bir başka Hırvat golcü Mario Mandzukiç ile giderdiler. Bu sezon Bayerndeki oyuncu tercihleri yine eskiden olduğu gibi Bundesliga içinden oldu. Defansa geçen sene çok iyi bir sezon geçiren Gladbach'tan Dante transfer edildi. Bunların dışında sezon içinde transfer edilen Shaqiri'yi de ekleyince, alternatifi bol ve güçlü bir takım ortaya çıktı. Son olarak transferi her an bitmesi beklenen Atletico Bilbaolu Javi Martinez ile kadrodaki derinlik çok üst düzeye taşınacak. Geçen sezon yaşanan sakatlıklarda ve form düşüklüklerinde ciddi sıkıntılar yaşadıkları için, bu sezon tedbirli davranıyorlar. Bunların dışında alt takımdan kadroya dahil olan Emre Can'ı da unutmamak gerekir. Bayern her zaman olduğu gibi bu sezonda şampiyonluklara oynayacaktır.

Şampiyonlar Ligi biletini kapan Schalke'de de transfer dönemi eski dönemlere göre oldukça sakin geçti. İlk olarak Leverkusende yaşadığı sakatlıklar sonucu forma şansı bulamayan Tranquillo Barnetta ile anlaşıldı. İleri uçtaki performansı yitirmemek adına Obasi'nin Hoffenheim'dan bonservisi alındı. Bunların dışında geçen sezonun flaş ekibi Gladbach'la sözleşmesi biten orta saha Neustaedter'le anlaşıldı. Magath döneminden kalan şişkin kadroyu eritme çabaları hala sürüyor. İskeletini tutmayı başaran Schalke'nin  yine benzer bir performans sergileyip en üstlerde yer alacağını düşünüyorum.

Geçen sezonun flaş ekibi Borussia Mönchengladbach da ise yaprak dökümü sert oldu. Oyuncularının dışında teknik direktör Favre'nin kalıp kalmayacağının da bir süre belirsizlikte kalması Gladbach için uzun süre sorunların devam etmesine sebep oldu. Kısa süre sonra Favre ile sorunlar çözülünce kadroda da toparlanma başladı. Bu bahsedilen süreçte Neustaedter, Dante ve Anderson takımdan ayrıldılar. Bunlardan önce sezon içinde Reus'un da ayrılması ile takımın iskeleti sarsılmış oldu. Toparlanmanın ardından ise flaş transferler başladı. Twente'den De Jong, Basel'den Xhaka, Atletico Madrid'den Alvaro Dominguez gibi genç ama başarılı futbolcular kadroya dahil edildiler. Bu oyuncuların hepsinin ortak noktası ise, Favre'nin oyun anlayışını sahaya yansıtabilecek kapasitede olmaları. Gidenlere rağmen, bu sezonun da süpriz takımı olmaya adaylar.

Bayer Leverkusen, kadrosunda yer alan Rene Adler, Barnetta, Michael Ballack ve Eren Derdiyok gibi isimler ile yolları ayırdı. İlk olarak forvet eksiğini gidermek için Rudi Völler kısa bir Güney Amerika turu yaptı ve daha önce izledikleri oyuncularla görüşmeler yaptı. Sonuçta bir ara Beşiktaş'ın da gündemine gelen Junior Fernandes'i kadroya dahil ettiler. Ciddi anlamda katkı sağlayacağını düşünüyorum Fernandes'in. Fernandes dışında Real Madrid Castilla'dan genç sağ bek Daniel Carvajal transfer edildi. Bundesliga içinden ise Nürnbergde başarılı bir sezon geçiren Wollscheid alındı. Bundesligada ve Avrupada başarılı performansını sürdürürse, gelecekte milli takıma kadar çıkabilir. Aşağıdan gelen Samed Yeşil'de potansiyel olarak çok önemli bir golcü. Umarım yeterince forma şansı bulur ve o muazzam yeteneğini doya doya izleriz. Genel itibari ile Leverkusende bu sezon dengeler çok hassas. Kırılma süreçlerini nasıl atlatırlar kestirmesi zor.

Transfer dönemini en durgun geçiren takımlardan bir tanesi de VfB Stuttgart oldu. Schieber'in Dortmund'a satılması dışında ciddi bir kayıpları olmadı. Kadroya sadece Hertha Berlin'den Labbadia'nın eski öğrencisi Tunay Torun dahil oldu. Labbadia ekmeğini taştan çıkaran bir hoca olması itibari ile beklenin aksine bu kadrodan çok şey çıkartabilir.

Geçen sezon Slomka ile beraber hem ligde hemde Uefa'da ciddi başarılar yakalayan Hannover ise sadece Pogatetz'i kadrosunda tutamadı. Ondan boşalan yeri Standart Liege'den Felipe ile doldurdular. Benzer bir futbol sergileyebilmeleri için önlerinde hiç bir engel yok.

Magath'ın Wolfsburg'u ise hem yurt içinden hemde yurt dışından bir çok transfere imza attı. Öncelikle Bremen'den Naldo'yu kadrolarında kattılar. Manduzkiç'ten boşalan forvet mevkisini Heerenveen'den Bas Dost ve Bayern'den İvica Oliç ile doldurdular. Bunların dışında Atletico Madrid'den geri dönen Diego ve Roma'da kiralık forma giyen Simon Kjaer de kadroya eklendi. Diğer kiralıklarla beraber şişkin kadrodan kimler gidecek henüz netleşmiş değil. Wolfsburg'un bu tablo karşısında iki ihtimali var: Ya bir kaç sene önceki gibi ligin zirvesinde mücadele edecekler ya da küme düşme potasında yer alacaklar.

Werder Bremen ise son senelerde yaşadığı düşüş ve zor sürecin ardından yenilenmeye gitti. Takımda uzun süredir forma giyen Naldo, Pizarro, Rosenberg, Borowski, Wiese ve Silvestre ile yollar ayrıldı. Bunun dışında Marko Marinde Chelsea'ye transfer oldu. Naldo'nun eksikliğini 1.Bundesliga'ya yükselen Fortuna'nın serbest olan stoperi Lukimya ile giderdiler. Avrupa Şampiyonasında göz dolduran Çek sağ bek Gebre Selassie ile de anlaştılar. Hücum bölgesinde ise daha arayışlar sürüyor. Daha önce Hamburg'da forma giyen Hollandalı Elia ve Bayern'den kiralanan Petersen dışında bir tavkiye yapılmadı. Samed ve Emre Can'ın ekibinden bir başka isim olan Levent Ayçiçek'te bu sezon A takımda yer almaya başlayacak. Ondan da beklentiler yüksek. Bu sezon mevcut kadro ile Bremen yapılanma sürecini en az hasarla atlatma çabası içinde olacak.

Ciddi bir yapılanmaya giden Hamburg'da ise akıllıca hamleler yapıldı. Kaleyi hak ettiği yere sakatlıklar yüzünden ulaşamamış Rene Adler'e verdiler. Hamburgdan ayrılan Petriç'in yerini, potansiyeli çok yüksek olduğunu düşündüğüm Artem Rudnev ile kapattılar. Orta sahada senelerdir forma giyen Jarolim'in yerine ise Hırvatistan'dan potansiyelli bir ismi olarak gösterilen Badelj geldi. Gerek hazırlık maçlarında, gerek kamp boyunca gösterdiği performans ile kendisinden beklentiler yüksek. Hamburg son olarak potansiyelini genç milli takımdan da bildiğimiz Hakan Çalhanoğlu ile anlaştı. Henüz 18 yaşında olan Hakan'ın forma şansı bulacağına kesin gözüyle bakılıyor. Bu oyuncular dışında Tolgay Arslan, Maximilian Beister,Son gibi A takımda şans bulamayıp kiralanan oyuncuların da kadroda yer bulacak olması, yeni bir Dortmund doğabilir mi diye düşündürmüyor değil. Burada Hamburg yönetiminin sabrı belirleyici olacak. Gökhan Töre'nin ayrılması büyük kayıp olsa da, Hamburg yeni kadrosuyla heyecan verecek bir kaç takımdan biri olacak bu sezon.

Diğer takımlar Nürnberg, Hoffenheim, Freiburg, Mainz ve Augsburg'da ciddi değişimler yaşanmadı. Mainz'ın geçen sezon dibe doğru çakılmasının ardından tekrar yükselişe geçmesi mevcut kadrosu ile çok zor. Augsburg'un mucizeler başaran hocası Luhukay'ın Hertha ile anlaşmasının ardından neler yapabilecek hep beraber göreceğiz.

Lige yeni yükselen Fortuna Düsseldorf ise başta Andriy Voronin olmak üzere bir çok transfer yaptı ve yep yeni bir oyuncu topluluğu ile lige başlayacak. Aynı şekilde Greuter Fürth'de bir çok oyuncu ile anlaştı. Eintracht Frankfurt ise daha farklı bir yol izleyerek Bundesligada forma giyen oyuncuları tercih etti. Lige yeni yükselen takımlar içinde Frankfurt kağıt üstünde biraz daha güçlü duruyor.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder