2 Ekim 2012

Çaresiz

Beşiktaş dün İnönü'de Rıza Çalımbay'ın Sivassporunu konuk etti. Taraftara verilen ceza sebebi ile tribünlerde bayanlar ve çocuklar yerlerini almış, rakipler haftayı yenilgi ile kapatmışlardı. Kazanmak çok önemli bir hal almıştı ama böyle maçlarda Beşiktaş'ın puan bıraktığı çok kez olmuştu ve gelenek bozulmadı.

Maç kadrosu yine bir önceki hafta sahada yer alan takımla aynıydı. Sadece Gaziantepspor maçında penaltıya sebebiyet veren Sivok yerine, Escude vardı. Aybaba'nın kadro tercihlerinin antremanlardan çok, maçlarda gösterilen performansa göre şekillendiğini söyleyebilmek için erken ama verdiği sinyaller şimdilik bunu gösteriyor.

Maçın ilk devresi iki takımın mücadelesi ile geçti. 45 dakika sonrası bazı veriler adeta Beşiktaş'ın performansını özetliyordu. İlk devrede en çok koşan isim Veli Kavlak, en çok top kaptıran oyuncu Filip Holosko ve kaleyi bulan şut ise 0 oluyordu. Beşiktaş Sivasspor'dan daha istekli olmasına rağmen, topu ayağında tutmakta inanılmaz zorlanıyordu. İlk yarı boyunca takım üst üste 3 pas bile yapmakta zorlanıyordu ve dolayısı ile rakip alanda oyunu domine edemiyordu.

İkinci devrede de durum pek farklı değildi. Aybaba takımı bozmadan aynı şekilde sahaya sürdü ve ilk devreye oranla Beşiktaş biraz daha hareketli bir oyun sergiliyordu. Ama ilk devrede de yapılamayan pas organizasyonları hala sürüyordu. Bu da ister istemez oyuncuların uzaktan şutlarla gol aramasına sebep oldu. Çaresizce çekilen bu şutlar, sadece maç sonunda tutulan istatistiklere yansıyacaktı.

Oyun bu şekilde devam ederken kaleyi cepheden gören bir noktadan bir serbest vuruş kazanıldı. Almeida topu kullanmak isteyince, kalecinin görüş açısını engellemek isteyen barajdaki Beşiktaşlılar ile Sivassporlu futbolcular arasında bir kargaşa yaşandı. Hakemin uyarıları, kartları derken geçen iki dakikadan ardından kullanılan top barajdan sekti ve bir anda rakip atağa çıktı. Burada topun düştüğü noktaya ilk ulaşan isimler Uğur ve Fernandes, bir an kimin topu uzaklaştıracağı konusunda tereddüt yaşadılar ama Uğur'un uyarısı sonrası Fernandes topu bıraktı. Uğur topu uzaklaştırayım derken, topu Fernandes'e nişanlayınca bir anda Atıf Chahechouhe topla buluşup 40 metre ilerleyerek golü attı. Golü bu denli detaylı anlatmamın sebebi ise, Beşiktaş'ın kendi yarı sahasında 1 tane bile oyuncunun olmamasıdır. Amatör lig takımlarında dahi yapılmaması gereken bir hatadır bu. Özellikle serbest vuruşun şut olarak kullanacak olması da, çok daha önemli bir detaydır. Uğur orada rakibe çarptırmamış olsa dahi, en azından bir isim daha olmalı ve atak başlamadan bitmeliydi.

Sonuç olarak Beşiktaş-Sivasspor maçlarında yenen abuk sabuk gollere bir yenisi daha eklenmiş oldu. Geçen sezon Grosicki'nin kendisinin bile ofsayt sandığı gol, ondan önceki dönemlerde penaltısı verilmeyen Beşiktaş'ın dönen topta yediği golle yenilmesi gibi benzer örneklerini çokca yaşadık zamanında.

Golün ardından karşılıklı oyuncu değişikleri ile oyun devam etti. Aybaba sahada adeta varlığı belli bile olmayan Holosko yerine Batuhan'ı aldı. (Holosko demişken, neden ısrarla Filip'in tek forvet çıkılan maçlarda, kanat forvet olarak değerlendirilmeye çalışıldığını anlayamıyorum. Şampiyon olunan sene haricinde, o bölgede gösterdiği performans hep yetersiz kaldı. Teknik ekip yabancı olsa bir nevi anlarım bu denemeleri ama Aybaba'nın onu bu şekilde kullanmasına anlam veremiyorum. Beşiktaş'ın sezon başından beri ceza sahasına yaptığı ortalarda bu kadar başarısız olmasının altında yatan sebeplerin biri de budur.)  Bu hamlenin ardından Veli yerine, yeteneklerine çok inandığım Hasan Türk dahil oldu. Aybaba'nın saha performansına göre kadroyu şekillendirmesi oyuncular üzerinde de etki etmiş olacak ki, Hasan yapması gerekenden çok daha fazlasını yapmayı denedi ve zaman zaman bu hanesine eksi olarak yazıldı. Yine de genel performansı oldukça başarılıydı diyebilirim. Bu hamlelere Rıza hoca kısa süre içinde Erman-Pedriel hamlesi ile cevap verdi ama arkada yakalanacak boşlukları değerlendirebilecek bir isim olan Pedriel, çok etkili olamadı. Beşiktaş yüksek toplarla oynamaya başlayınca da, Rajnoch'u dahil etti ve bozan bir oyun anlayışına yöneldi ve bunda da başarılı oldu.

Beşiktaş adına iç sahada böylesine önemli bir haftada kaybetmek cidden çok kötü oldu ama asıl önemli olan Beşiktaş'ın sergilediği performans. Beşiktaş her maç daha iyi oynaması gerekirken, aksine daha kötü oynuyor. Özellikle Sivas maçında gösterilen performans endişe vericiydi. Tavukların başını keser ve serbest bırakırsanız, kısa bir süre dengesizce koşarlar. Beşiktaş futbol takımının görüntüsü de tam anlamı ile başı kesik tavuklar gibi. Gereksiz bir telaş, gereksiz bir kontrolsüzlük söz konusu. Umarım bir an önce bu görüntüden kurtulmayı başarırlar. Bir başka önemli konu da, Aybaba'nın her röportajında 14 adet futbolcusu olduğundan bahsetmesi. Bunun diğer genç oyuncular üzerinde nasıl bir iz bıraktığını düşünmesi dileği ile.

1 yorum:

  1. Bu hafta ne olursa olsun kazanılmalıydı. Neyse sağlık olsun Beşiktaş'ım.

    YanıtlaSil