2 Temmuz 2012

Olcay Şahan (25)

Olcay Kayserili gutbetçi bir ailenin çocuğu olarak Düsseldorf'ta doğuyor. Çocukluk dönemini Bayer Leverkusen ve Fortuna Düsseldorf alt yapılarında geçirdikten sonra, 17 yaşında Mönchengladbach'ın radarına takılıyor. Burada farklı yaş kategorilerinde forma giydikten sonra Gladbach'ın ikinci takımına kadar yükseliyor. 4 sezon önce profosyonel sözleşme için teklif alamayınca, 21 yaşında o sezon 1.Bundesliga'dan düşen MSV Duisburg ile anlaşıyor.



Olcay'ın kariyerinin en önemli dönemi dolayısı ile Duisburg'da geçirdiği günler oldu. 2008/09 sezonunda genelde A takım ile maçlara çıksa da, zaman zaman ikinci takımda da forma giydi. Ligi altıncı bitiren Duisburg'da genelde orta sahanın sağında, bazende oyun kurucu olarak kullanıldı. İkinci sezonunda ise Milan Sasiç yönetiminde yine benzer bir performans sergiledi ve kadroda daha fazla süre bulmaya başladı.

Asıl kendini gösterdiği sezon ise 2010/11 sezonu oldu. Ligde geçmiş sezonlara göre daha başarısız olmalarına rağmen, federasyon kupasında finale kadar çıkan takımın en kilit oyunculardan birisi olmayı başarmıştı. Sezon boyunca Milan Sasiç'in kaleci David Yelldell ile beraber en çok forma verdiği isimlerden biri olmuştu. Sasiç'in 4-2-3-1'li sistemininde orta sahanın solunda mücadelesi ve skora yaptığı katkılar ile başta Bundesliga takımları olmak üzere bir çok ekibin dikkatini çekti. Bu sadece Olcay özelinde değildi aslında. O sezonun Duisburg ekibinden Yeldell Leverkusen'e, Sefa Yılmaz Kayserispor'a, Veigneau Nantes'a transfer olmuşlardı.Bu başarılı sezonun ardından gelen teklifler arasından muhtemelen daha çok oynayabilmek için Kaiserslautern'ı tercih etti.

Kariyerinin ilk 1.Bundesliga sezonu malesef tam bir hayal kırıklığı oldu. Geride kalan sezonda Kaiserslautern'in hatalarla dolu bir süreç yaşadığını da belirtmek gerekir. Marco Kurz yönetiminde bütün sezon boyunca ligin dibine demir atan, daha sonrada Krassimir Balakov yönetiminde de oyunculardan bekleneni alamayan Kaiserslautern malesef küme düştü. Durumun ne kadar kötü olduğunu daha net aktarabilmek için Kaiserslautern'ın ikinci devre boyunca sadece bir maç kazanabildiğini, onda da maçtan önce düşmeyi garantilemiş olduğunu belirtmek isterim. Hem teknik ekibin, hem de oyuncuların yetersizliklerinin payı büyük.

Sezon öncesi bedavaya kadroya dahil olması ve daha önce bahsettiğim başarılı sezonun ardından Olcay'dan beklentiler yüksekti. Geçen sezon onun yerinde oynayan İvo İliçeviç takımın önemli bir parçasıydı ve Olcay'dan da benzer bir performans bekleniyordu. Sezon öncesi kaptığı 10 numara da bu güvenin bir parçasıdır aslında. Malesef hem Olcay için, hemde Kaiserslautern için beklentiler gerçekleşmedi.

Olcay'ın en beğendiğim özelliği zayıf gibi görünse de, inanılmaz diri bir futbolcu olması. Maç içinde temposunu asla yitirmeden son ana kadar mücadele eder. Alt yapılarda oyun kurucu olarak forma giydiği için topu kullanma becerisi, ortaları, oyunu okuyabilmesi çok üst düzey olmasa da belli bir seviyededir. Adam eksiltme konusunda zaman zaman sizi şaşırtabilir, çünkü topa hakimdir. Diri bir yapısı olması sebebi ile savunma yönü de oldukça iyidir. Orta saha'nın hem solunda hem sağında oynayabiliyor olsa da, solda daha başarılı olduğunu düşünüyorum.



En büyük eksikliği olarak kesinlikle şutlarını söyleyebilirim. Mevkisi itibari ile bu onun için önemli bir eksiklik olarak karşısına çıkıyor. Bu sezon Dortmund'a attığı tek golde her ne kadar uzaktan gelmiş bir şutla olsa da, bu kimseyi yanıltmamalı. Bunun dışında hava toplarında Olcay'ı görme şansınız yoktur. Bu belki mevkisel olarak çok önemli bir eksiklik olmasa da, zaman zaman forvete yakın oynadığında skora katkı anlamında büyük bir engel oluyor oynadığı takımlar için. Ayrıca son vuruş konusunda da iyi değildir. Kaleci ile karşı karşıya geldiğinde çokca bocaladığı olur.

Beşiktaş özelinde değerlendirmek gerekirse, Olcay takımın hücum hattına skor anlamında pek bir katkı sağlayamayabilir ama takımın direncini ve temposunu arttırır. Bu sebeple ben kendisini Mehmet Topuz ve Ozan İpek'e çok benzetirim. Ayrıca çizgide Burak Kaplan ve Rize'den geri gelen Erkan Kaş dışında yerli alternatif olmaması sebebi ile alacağı rakamı uçuk bulsamda, olumlu buluyorum bu transferi. Olcay'dan daha iyisi alınabilir miydi? Mali anlamda zor bir süreçte olmamız sebebi ile zor olsa da mümkündü. Mesela bundan 3 ay önce Sercan Sararer ismi daha dillenmemişken alınabilirdi, aynı şekilde Gençlerbirliğinden Trabzonspor'a giden Yasin Öztekinde alınabilirdi. Bu noktada teknik kadronun tercihine saygı duymak gerekir. Sahadaki oyun yapısı ne olacak, oyunculardan neler bekleniyor, nasıl bir takım sahada olacak gibi bir çok sorunun cevabını bilmiyor olmamız sebebi ile net bir şey söyleyemeyiz. Kesin olan tek şey Beşiktaş'ın ofansif hattının gol yollarındaki sorununa çözüm olacak kişi Olcay olmayacaktır.

Kısaca Olcay'dan bir takımı sırtlamasını, o takımın lideri olmasını, golleri ile fayda sağlamasını beklerseniz, hayal kırıklığına uğrarsınız. Eğer iyi bir takım yaratabilirseniz, o takım içinde mevcut özellikleri sayesinde ihtiyaç duyulduğunda fayda sağlayabilir. Dolayısı ile bu transferi, bunları düşünerek değerlendirmek gerekir. Benim gözümde Olcay sezon içinde sıkça değerlendirilebilecek iyi bir alternatiftir.

Beşiktaş ile anlaşmadan önce Galatasaray,Bursaspor ve Kayserispor ile ismi geçmişti Olcay'ın. Galatasaray'ın oyuncu ile senelik alacağı konusunda anlaşamamasının hemen ardından Beşiktaş'a imza atması işlerin Beşiktaş cephesinde belli bir plan dahilinde yürümediğini düşündürüyor bana. Belki Olcay özelinde düşünüldüğünde önemli değil ama gelecek için kaygı verici.


Yaş: 25
Boy: 179cm
Kilo: 67

2 yorum:

  1. Eline,emeğine sağlık..

    Teşekkür ederiz..

    YanıtlaSil
  2. Rica ederim. Kadro son şeklini alsın ufak bir değerlendirme daha yapacağım. Çünkü Olcay'a biçilecek görev önemli.

    YanıtlaSil