23 Eylül 2012

Gaziantepspor 3-2 Beşiktaş

Beşiktaş dün oldukça zorlu deplasmanlardan biri olan Antep'te son dakikada yediği golle sezonun ilk yenilgisini aldı ve iki defa öne geçtiği maçı kaybetti. Aybaba sahaya Elazığspor maçının ikinci yarısına başladığı kadroyla çıkmayı tercih etti ve bu tercihi sahada aynı o maçta olduğu gibi baskılı ve motive bir Beşiktaş izleme şansını gösterdi bize. Rakip takım orta alana gelmeden alanlar daraltılıyor ve rakip yoğun baskı ile hatalı pas tercihlerine zorlanıyordu. Geri dörtlüsünde ciddi sorunlar yaşayan Gaziantepspor da ister istemez bu tuzaklara düşüyordu.

Kısa bir süre sonra da beklenen gol geldi. Almeida'nın harika ortasında, Olcay'ın klas vuruşu Beşiktaş'ı tekrardan öne geçirdi. Sezon başından beri hareketli oyun içinde, isabetli orta konusunda ciddi sorunlar yaşayan Beşiktaş'ın böyle bir gol atması önemliydi. Skor avantajından sonra orta sahada birazcık tempo düşünce bu ister istemez takımın savunma anlayışına da yansıdı. Bireysel hatalar sonucu Gaziantepspor bir kaç fırsat yakaladı ama sonuç alamadı.

İkinci devrede ise Hikmet Karaman risk almak zorundaydı ve öyle de yaptı. Ayağında daha rahat top tutabilen bir isim, İsmael Sosa'yı oyuna dahil etti. Çok geçmeden de defans arkasına yaptığı koşuda Veli bir an dalınca gayet rahat bir şekilde skoru eşitleyen gole imza attı. Bu Beşiktaş cephesinde kısa süreli bir şok etkisi yaratsa da toparlanmayı bildi siyah beyazlılar. Fernandes'in sorumluluk alıp yarattığı bir pozisyonun ardından Almeida tekrar Beşiktaş'ı öne geçirdi. Gol gelmeden önce kenarda Oğuzhan oyuna girmeye hazırlanıyordu ama Beşiktaş öne geçince Aybaba bu tercihini ertelemeyi tercih etti.

Bu dakikadan sonra Beşiktaş geçen sezon defalarca yaptığı hatayı yaptı ve skoru korumayı tercih etti. Bu da ister istemez her defasında üstüne basarak değindiğim baskılı takım kimliğine ters düşüyor. Sonuç olarak Beşiktaş bunun dışına çıktığı süre içinde bir tehlike arz eden Uğur Boral'ın bölgesinden rakibe pozisyonlar vermeye başladı. Bu durumda Uğur'a kızmak da doğru değil. Sonuçta kendisi yakın zamanda bir kaç kez sol bek oynamak dışında, kariyeri boyunca o bölgede oynamış bir isim değil. Fenerbahçe'de oynarken de sol bek olarak çok başarı gösterememiş ve yerine Caner, Vederson gibi isimler denenmişti. Bu açıdan transfer edilemeyen Gökhan Süzen ve sakat İsmail Köybaşı'nın eksikliği bu tip maçlarda ortaya çıkıyor. Bu yüzden ilerleyen dönemlerde mevzu bahis isimler kadroya dahil olursa, Uğur'un ön tarafta değerlendirilmesi Beşiktaş için daha hayırlı olacaktır.

Oyun Gaziantepspor'un baskısı altında devam ederken Sivok alakasız bir şekilde topa eliyle müdahele ederek penaltıya sebebiyet verdi ve Cenk Tosun'un golüyle maça eşitlik geldi. Daha önce Holosko yerine oyuna girmiş olan Erkan dışında, ilk taktiksel hamlesini o an yaptı Aybaba ve Olcay'ı çıkarıp yerine Oğuzhan'ı oyuna dahil etti. Orta alanı daha kalabalık tutup, rakibin ileri çıkmasını engelleme planı doğruydu ama Beşiktaş oyuna hakim değildi. Bu oyun içinde orta alanda bir hareketlilik getirse de, Gaziantepspor'un oyundaki ağırlığında bir değişiklik sağlamadı. Çünkü Hikmet Karaman devre arasında oyuna sürdüğü Sosa dışında, yine hızlı ve topa hakim bir başka isim Muhammet Demir'i sahaya sürmüştü. Böylece Gaziantep ilk devreye nazaran topa daha iyi hakim olabiliyordu. Kısa süre sonra Beşiktaş'ta Fernandes yerini Batuhan'a bırakırken, diğer yanda da Orhan Gülle sahadaki yerini alıyordu. Oyun böyle bitecek derken savunmasız bir şekilde ceza sahasına yaklaşan Orhan'ın harika şutu ile skor 3-2'ye geldi. Burada orta sahamızın oyundan kopmuş olması da önemli bir detay.

Beşiktaş'ın şu an için en büyük sorunu istekli ve arzulu oyun anlayışını 90 dakikaya yayamıyor olması. Elazığspor ve Galatasaray maçlarının ilk devreleri ve dün oynanan Gaziantepspor maçının ikinci devresi bunun en güzel örnekleri. Bunların dışında orta sahadaki ikili olarak forma giyen Necip ve Veli, ikisi bir kişi gibi oynadıkları sürelerde Beşiktaş ciddi sıkıntılar çekiyor ama bu oyuncular sorumluluk aldıklarında ise durum bir anda değişebiliyor ve bu bütün takıma gayet olumlu yansıyor. Rahmetli Vedat kaptanın da dediği gibi Beşiktaşlı futbolcu kiracı gibi değil de ev sahibi gibi oynamalı. Özellikle de bu iki ismin daha fazla insiyatif almaları ve kapasitelerini zorlamaları şart. Sonuç olarak yeterli verim alınamıyorsa da, yedekte bekleyen Hasan ya da Oğuzhandan mutlaka faydalanılması gerekir. Bu iki isim futbolu aklı ile oynayabilen ve bunu gösterebilen isimler. Sahada yer aldığı kısa sürede Oğuzhan'ın en azından bir kere denemiş olduğu şut girişimi bile, 90 dakika sahada yer alan diğer iki isim kadar formayı hak ettiğini az da olsa gösteriyor.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder