3 Nisan 2012

Louis Van Gaal

                                                             

                                
Louis Van Gaal(60) Hollanda futbolunun yetiştirmiş olduğu en başarılı bir kaç teknik direktörden biridir. Elinde not defteri, saha kenarında çılgınlıkları ve hırsı ile en üst düzey kulüplerde dahi çalışmış, gittiği her takımda da iz bırakmayı başarmıs bir isimdir. Kendisi aynı bir başka önemli hoca Hiddink gibi profosyonel futbolda çok başarılı olamamış ama hocalıkta büyük başarılar kazanmıştır. Kariyerine AZ Alkmaar’da yardımcı hoca olarak başlamış, ardından Ajax alt yapısında kısa süre görev almış ve oradan da Ajax A takiminın başına geçip 7 sene boyunca başarı ile yönetmiştir. O dönemin Ajaxını en iyi Bielsa açıklamış. ‘Kendime örnek aldığım model Louıs Van Gaal’in Ajax’ı  ’ diyerek. Gerçekten de 90’lara damga vurmuş bir takımdı o kadro. Oyuncuların bir çoğu daha sonra Ac Milan, Barcelona, Real Madrid, Manchester United gibi devlerde senelerce başarı ile forma giymiştir. O kadronun yakalamış olduğu Uefa Kupası (1992), Şampiyonlar Ligi (1995), Dünya Kulüpler Kupası (1995), Uefa Süper Kupası (1995) şampiyonluğu, oynadığı futbol ile bugünün Barca’sının basit versiyonuydu da diyebiliriz. 1996 Şampiyonlar Ligi finalinde kaybetmiş olsalarda herkesin ortak fikri hak edenin yine Ajax olduğuydu. Aynı çalışma döneminde ligde de 1994-1995-1996’ da Lig Şampiyonluğu, 1993-1994-1995’de de Süper Kupa şampiyonluğu, 1993’de de Kupa şampiyonluğu olmak üzere ciddi anlamda bir döneme damga vuran ekibin hocası olmuştur.
Ajax’taki parlak dönemin ardından kendisi artık gözde bir hoca olmuştur ve yeni rotası Barcelona olmuştur. Yanında yardımcısı Jose Mourinho ile iyi işler başarmıştır. Burada da 3 senede 2 şampiyonluk, 1 Kral Kupası, 1 tane de Uefa Süper Kupası kazanmıştır. Kadrosuna dahil ettiği Hollandalılar ve dönemin yönetimi sebebi ile yolları ayırmak durumunda kalmıştır. Barca daha sonra başarısız hoca değişikliklerine gitmiş ve en buhranlı dönemlerinden birini yaşamıştır.
3 sezon süren Barcelona macerasının ardından Hollanda Milli Takımının başına geçer. Kariyerinin en başarısız dönemini burada yaşar. 2002 Dünya Kupası elemelerine gidemez Hollanda ve koltuğundan olur. Bu içinde bir uhte olarak kalmıştır. Bayernden ayrılışından sonra artık kulüp çalıştırmak istemediğini, bundan sonra istediği tek şeyin gücü belli bir milli takım olduğunu belirtmiştir. Ama malum ortamda Hollanda, Almanya, İspanya gibi ülkelerdeki hocaların başarılı olması onun için büyük bir dezavantaj olmuştur.
Kısa ve başarısız geçen milli takım macerasının ardından rota tekrar Barcelona’dır. Yap bozlarla geride kalan süreç içinde Real Madrid’ in gölgesınde kalan Barca tekrar Van Gaal’ e sarılır. Ama mevcut yapı içinde işi zordur. Bu sefer Şubat’ ı göremez. Ama gittiğinde arkasında 16 yaşında Şampiyonlar Liginde oynama tecrübesı kazanmış bir Iniesta, Valdes kazandırmıştır. Daha önce geldiğinde de aynısını Xavi, Puyol ile yapmıştı. Kısaca bugünün Barcasının temelindeki isimlerden biri Louis Van Gaal’dır dersek yanlış söylemiş olmayız.
Ertesi sezonun ortalarına doğru Ajax onu Sportif Direktörlüğe getirdi.  1 sene bu görevini sürdürdükten sonra bu görevinden de ayrıldı. Ardından kısa bir süre çalışmadı. 2005 yılında AZ Alkmaar ile bam başka bir deneyim yaşayacaktı. O zamana kadar asansör bir ekip olan AZ, onunla çok farklı bir noktaya gelecekti. Basamak basamak yükselerek 2009’da şampiyonluğa uzanan bir yola kadar gidecekti bu. Hala bugün bile AZ, onun bıraktığı şekilde yoluna devam etmeye çalışıyor ve her sene mütevazi kadrosu ile Avrupa arenasında büyük başarılara imza atıyor.
AZ macerasının ardından çalkantılı dönemler geçiren Bayern’ in başına geçti. Sezona çok iyi bir giriş yapamamıştı. 4-3-3 ile Gomez-Oliç-Klose gibi isimlerden yeterince verim alamayınca sisteminde değişikliğe gitti. 4-2-3-1’ e döndü ve eksik noktalarını Müller gibi A2 takımında mücadele eden oyuncularla sağladı. O dönem manşetlere taşınan  meşhur ‘Yeteri kadar kuvvetli argümanınız varsa her şey mümkün’ söylemi ile taktiksel saplantılı bir adam olmadığını bir kez  daha ispat etti. Kısa sürede takım toparlandı ve hem Ligi hemde kupayı aldı. Şampiyonlar Liginde de finale kadar çıktı ama eski öğrencisi Mourinho’ ya yenildi. İkinci sezonunda bazı eksilkliklere rağmen ısrarla transfer istemedi, yönetimle de anlaşamayınca sezon sonu gelmeden yolları ayrıldı. Sol bekte ve kalede yaşanan eksiklikleri alt yapıdan giderme yolu Höennes ve ekibine uygun değildi.
Kariyeri başarılarla dolu bir hoca Van Gaal. Katolik bir ailenın küçük oğlu olması sebebi ile disiplinli yetiştirilmiş olmasının karakterinde büyük etkileri vardır. Gittiği yerde tek patron olmak ister. Sivri dillidir, tahrik edici sorular soran basınla arası hiç iyi olmamıştır. Az biraz kendini beğenir, bunu dile getirmekten çekinmez. Ve en önemlisi çok hırslıdır. Şartlar ne olursa olsun hep kazanmak ister!

1 yorum:

  1. Son paragraf Hoca'nın bizim için biçilmiş kaftan olduğunun kanıtıdır.

    Türk Medya'sında Beşiktaş'lı hiç bir Yerli Hoca'nın yıpratılmayacağının garantisi yok.

    Başkan'a bu yüzden çok iş düşüyor.

    Alınan hocaya sahip çıkılmalı. Ve Hoca, basına sert beyanatlar ile desteklenmeli.

    İnşAllah seneye bizde olur.

    YanıtlaSil