21 Nisan 2012

Tunay Torun (22)



Tunay´ı ilk defa Batuhan Karadeniz için izlediğim bir U-16 milli takım maçında görmüştüm, nerden baksan 7 sene olmuştur. Rakip kimdi hatırlamıyorum ama sahada resmen en zeki benim diye bağırıyordu.Rakip oyunculardan kolayca sıyrılmaları, takım arkadaşlarına verdiği gol pasları, boş alanları değerlendirmesi çok etkilemişti beni. Hemen kimdir diye araştırmaya başladım, St.Pauli’de oynadığını öğrendim.

O günden sonra da düzenli bir şekilde takip etmeye devam ettim. St.Pauli’de oynarken maçlarını izledim, elmas gibi parlıyordu. Hatta kendinden büyük çocuklarla oynadığı zaman bile sahada en iyisi o oluyordu. Liverpool başta olmak üzere Premier Lig ekiplerinin dikkatini çekmiş olması da şaşırtmamıştı. O ailesinin tavsiyesi ile bence de doğru olanı yaptı ve Hamburg’a gitmeyi tercih etti. Dolayısı ile çevresi çok değişmemiş olacaktı. 

Hamburg’da da kısa sürede önce A2 takımına yükseldi. ( Almanyada A2 takımları profosyonel liglerde mücadele etme haklarına sahiptir, Hamburg A2 o dönem 3.Ligde mücadele ediyordu) Zaman zaman iyi maçlar çıkardı. Kısa süre sonrada Martin Jol döneminde A takıma yükseldi. A takımda parlama dönemini Bruno Labbadia’ya borçluydu. Elinde iyi oyuncular olmasına rağmen ona şans verdi. O da genelde iyi işler çıkardı.



Kısa sürede işler kendisi adına iyi, kulübü adına kötü giderken çapraz bağları koptu. Sezon öncesi kampını kaçırdı. Aynı dönem Labbadia’nın görevinden ayrılmış olması onun adına büyük şansızlıktı. Çünkü 6 ay sonra iyileşip geri döndüğünde yeni hocası Armin Veh ona pek şans tanımayacak ve tekrardan A2’de mücadele etmesi gerekecekti. Bir futbolcu için yaşanacak en büyük zorluklardan birisidir böyle durumlar. Benzer örneklerini başka futbolcularda da görüyoruz malesef. En taze örneğini Yasin Öztekin ile ilgili yazıda da anlatmıştım.

Armin Veh’in Hamburg kariyeride diğer hocalar gibi uzun olmadı ve yollar ayrıldı. Sezon ortası göreve getirilen Michael Oenning ona ara ara tekrar A takımda şans vermeye başladı. Aynı dönemde de Hiddink sayesinde A milli takım’a dahil oldu. Sezon sonu sözleşmesinin bitiyor olması sebebi ile Hamburg onu elinde tutmak istedi ama Tunay ayrılmayı kafasına koymuştu. Burada Hamburg’un senelerdir hem oyuncu hem de teknik direktörler konusunda inanılmaz yanlışlar yaptığını, bu yüzden bugün nerdeyse küme düşeceğini belirtmekte fayda var.

Eski hocası Labbadia onu yeni takımı Stuttgart’a almayı çok istedi, Türkiye’den de teklifler vardı. Özellikle Şenol Güneş Trabzon’a almayı çok istedi. Tunay’ı genç gruplarda ilk kez milli kadroya dahil eden,daha doğrusu ikna eden kişi Hami Mandıralı olduğu için muhtemelen o tavsiye etmiş olabilir. Tunay bu takımlar yerine lige tekrardan yükselmiş Hertha Berlin’i seçti. İstediği tek şey düzenli bir şekilde forma giymekti. Bu açıdan düşünüldüğünde doğru bir tercih yaptı diyebiliriz.



Sezona Markus Babbel’le başladı,ardından Eskişehir’den transfer edilen Skibbe ve son olarakta Otto Rehhagel. Bunca kargaşa ve hoca denemelerine rağmen 35 maçın 20 tanesinde forma giydi. En son geçen hafta Leverkusen deplasmanında attığı iki golle de takımını ayakta tuttu. Kalan haftalarda, küme düşmeme mücadelesinde Rehhagel’in ona daha çok fırsat vereceğini düşünüyorum.

Tunay hem sol hem de sağ ayağını çok iyi kullanan ofansif bölgenin her alanında görev alabilen özel bir oyuncu. St.Pauli ve Hamburg alt yapısında yardımcı forvet oynarken, Hamburg A takımında ve Milli takımda genelde sol açık olarak değerlendirildi. Hertha’da da genelde sol ve sağ açık oynuyor olsa da, zaman zaman son Leverkusen maçında olduğu gibi yardımcı forvet oynadığı da oluyor. Benim Tunay’da beğendiğim en önemli özellikler isabetli pasları,topu ayağında saklayabilme ve sakin son vuruş becerisi. Bu konuda Van Nisterlooy’un verdiği nasihatlerin faydası olduğunu kendi de söylüyor zaten. Forvet’ten bozma kanat oyuncuları genelde defansif anlamda zaaflar gösterir ama Tunay bu konuda da başarılı. Eksik yönü ise fiziksel yapısı sebebi ile hava toplarında nerdeyse hiç varlık gösterememesi diyebilirim.

Tunay’ın bugün itibari ile 22 yaşında ve yaşadığı bunca kaotik sürece rağmen toplamda 45 Bundesliga,8 Avrupa Ligi maçında forma giydi. Umarım Hertha düşmez ve daha başarılı bir şekilde sakatlık yaşamadan kariyerini sürdürür. Kim bilir bir gün belki çocukluğunda tuttuğu takımda da forma giyer?

Yaş:22
Boy:179cm
Kilo:72kg

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder