30 Nisan 2012

Lucien Favre


Lucien Favre Bundesligada bu sezona damga vuran bir kaç teknik direktörden bir tanesi. İsviçrelinin özellikle Borussia Mönchengladbach ile 1,5 sezonda başardıkları herkesin takdirini topladı.

Geçen sezonun ikinci devresinde geldiği Gladbach ligin sonuna demir atmış ve otoritelerce düştü gözü ile bakılan bir takımdı. Favre ile beraber kısa sürede kalan 12 maçta 20 puan topladılar ve play-out maçına çıkmaya hak kazandılar. Olayı daha iyi açıklamak adına Gladbach’ın ilk 22 maçta 19 puan topladığını belirtmekte fayda var. Play-out maçında Bochum’u elemeyi başardı Gladbach ve böylece ligde kaldı.

Yeni sezona doğrudan kadroya katkı yapacak transfer yapmadılar ve sadece eldeki iyi oyuncularını muhafaza etmeye gayret gösterdiler. Başta Reus,Dante,Arango,Di Camargo gibi önemli futbolcularını tutmak önemliydi.



Gladbach yeni sezona fırtına gibi başladı. İlk 7 maçta topladıkları 16 puan ile son 35 senenin en iyi sezon başlangıcını yaptılar. Şampiyonlar liginde finale kalmayı başarmış Bayern’i hem içerde hem dışarda yenmeyi başardılar, aynı şekilde Dortmund maçlarında da onları en çok zorlayan takım oldular. Sezonun bitmesine bir hafta kala üçüncülüğü çok zorlamalarına rağmen, ligi dördüncü sırada bitirerek Şampiyonlar Ligi elemesinde oynama hakkını kazandılar.

Kendisini diğer teknik direktörlerden ayıran en önemli ayrıntı kendisini devamlı geliştirmeye açık olması. Bir teknik direktörün devamlı kendini yenileyebilmesi, gelişmelere açık olması uzun vade çalışabilmesi için şarttır. Favre bu tür konularda çok başarılı bir hoca.
Favre’nin disiplinli oyun anlayışı, hızlı paslaşmalar ve topu mümkün olan kısa sürede rakip kaleye götürme anlayışı ile bugünlerde Gladbach’ın adı Borussia Barcelona’ya çıktı. Takım halinde belkide en iyi defans yapan takımların başında geliyorlar. Fazla söze gerek yok, şu vidyoyu izleyin yeterli aslında.



Favre’nin Hertha’da, Panteliç ile yaşadığı disiplin sorunlarını Gladbach’ta yaşamaması da büyük bir avantajdı. Panteliç sorunlu bir futbolcu olsa da Hertha’nın ona çok ihtiyacı oluyordu. Panteliç ciddi anlamda Avrupa futbolundaki en sorumsuz adamlardan biridir bu arada. Keyfine göre haber vermeden antremana bile gitmeyecek kadar umursamazdır. Hertha yönetiminin gereken desteği vermemesine rağmen bu sürecide iyi yönetmiştir.

Lucien Favre kariyerindeki zirveyi FC Zürich ile 2006 ve 2007 senelerinde üst üste kazanılan şampiyonlukla yaşadı. Bu başarısı ona 2007 yazında Hertha Berlin’in kapısını açtı. Hertha ile 2008/09 sezonunda aynı Gladbach’da olduğu gibi harika bir futbol oynatmış ve sene sonunda dördüncü olmuştu. Ertesi sezon kadrodan Panteliç,Simuniç,Voronin gibi önemli adamlarını kaybettiler, yerlerine gereken takviye yapılmadı. Dolayısı ile sezona çok kötü bir başlangıç yapılınca, kısa süre sonra Favre’nin görevine son verildi.

Benzer bir olay bu sene Gladbach’la yaşandı. Kadronun şüphesiz en etkili oyuncusu Reus Dortmundla, stoper Dante Bayernle ve orta sahanın önemli parçası Neustädter Schalke ile anlaştılar. Bu transferlerden Gladbach’ın kasasına yaklaşık 22 milyon € girdi. Favre’nin gelecek sezon yapacağı hamleler çok önemli olacak ve burdan alacağı sonuca göre kariyeri şekillenecek diye düşünüyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder